Laura Sugar için:
Rp:
''Sabrina,Sabrina yavrum hadi uyan kızım.Okuluuna geç kalacaksın.Hadi yavrum.''Bella rüyasında ölmüş olan annesini görüyordu.Ama uyanmak yerine
''Anne ya birazcık daha lütfen!''diye yalvardı.Annesi budurmuna gülerek karşılık verdi.Öyle tiz bir gülüştü ki Bella hemen uyandı.Saati yine ötüyordu.Annesini görmüştü.Ölen annesini görmüştü.Yıllar sonra ilk kez rüyasında annesini görüyordu.Güzeller güzeli annesini.Annesini çok severdi.Ama ne yazık ki ölmüştü.
Sabrina yataktan kalktı ve yüzünü yıkamaya gitti.Saçını topladı.Sonrada cübbesini giydi.Ama baktı ki çok pis olmuş hemen aklına büyü yapmak geldi.Ve şu sözcükleri mırıldandı.
''Akla Pakla''şimdi daha iyiydi.Daha sonra Büyük Salona indi.Kahvaltıya bir baktı.Immm nefis gözüküyordu.Karnı yiyecek görünce guruldadı.Hemen bir yer gördü ve oturdu.Kahvaltıda güzeldi görüldüğü kadar.Sonra kalktı ve hemen Tılsım sınıfına çıktı.Profesör onları bekliyordu.Bu profesörü Sabrina çok seviyordu.Ama bugün bir değişiklik var gibiydi.Sanki kızgın gibi ve ya canı bir şeye sıkılmış gibiydi.Meraklıydı ama yinede yerine oturdu.Profesör bir kızın yanına giderek
''Bayan Summers, ya da Nathan, rica etsem pencereleri kapatabilir misiniz?''dedi.Hemen kızlardan birisi kalkıp kapattı.Sonra
''ışığa karşı duyarlıdır, ve agresif oluşu da göz ardı edilmemelidir. Bu arada sen Eleanora Lizz,, birinci, ikinci ve üçüncü sınıfların arkaya geçmelerine yardımcı ol ve onları koru''diyerek talimat verdi.Tam da o sırada Aaron ayağa kalkmıştı ona hitap ederek
'' Aaron, sen de ona yardım et. Kimsenin sınıf içinde çığlık atmasını istemiyorum.''dedi.Sonra Bella'ya doğru bakarak
''Sabrina, sandalyenin ayağı kırılmış, onu düzelt, asanı kullan, tabi zahmet olmazsa''dedi.Ve sonra devam etti
''Paula ona yardım et, kazayla Sabrina’nın birilerini yaralamasını istemeyiz değil mi?''Çok doğru demişti profesör.Çünkü Bella çok sakardı.Bella büyülü sözcükler mırıldandı ve sandalyenin ayağı yine düzeldi.Paula'ya ihtiyaç yoktu aslında ama profesör işini sağlama almayı seviyordu.Sonra arkaya doğru gitti ve bir şey gördü.Sonra tekrar bir kıza hitap ederek
''Adalaine, sınıfın loş bir görüntü vermesini istiyorum, bununla ilgilenir misin?''dedi.Adalaine bir büyülü sözcük mırıldandı.Sonra masasına doğru giderek bir kutu belirdi.Ama çok büyük bir kutuydu bu.Her yer sallanıyordu.Bazıları çığlık atıyordu.Profesör onları duymazdan gelerek büyü mırıldandı.
“Acromantula!” Sonra ise devam etti.
''insan dilini konuşabilen sekiz gözlü devasa bir örümcektir. Belirgin özellikleri arasında vücudunu saran siyah kılları, arası beş metreye varabilen bacakları, heyecanlandığında ya da kızdığında belirgin bir tıkırtı sesi çıkaran kıskaçları ve zehirli salgısı vardır. Akromantula etoburdur ve büyük avları tercih eder. Merak etmeyin sizler onlar için küçük bir kelebekten farksızsınız.” Sabrina böyle bir durumda gülerdi.Ama dikkat çeker diye gülmemeyi tercih ettii.Sınıf çığlıklarla dolmuştu.Profesör devam etti.
''Bu canavarı, büyük bir ihtimalle evlerini ya da hazinelerini koruma amacıyla, büyücülerin yetiştirdiğine inanılır. Sihirle yaratılmış canavarların çoğu için de aynı şey geçerlidir. İnsan zekâsına yakın zekâsına rağmen Akromantula eğitilemez ve hem büyücüler hem de Muggle'lar için çok tehlikelidir''Ayağa kalktı profesör ve elinde parıldayan bir şeyi havaya fırlattı.
''Derse gelmeden önce hepinizin “Tılsım nedir?” konulu başlığı okuduğunuza eminim. Kitaplarının 24. sayfasını açın. Tepede sallana bu tılsım nedir, cevabını okuyun.” Evet Bella çok okumuştu.Tekrar okudu.Bu arada profeösr asasını kutuya doğru yöneltip
''Cistem Aperio”dedi.
Profesörün sesiyle açılan kutudan fırlayan yaratık havada bir kaç dakika asılı kaldıktan sonra gürültüyle yere indi. Havada asılı kalan yıldızın diğer yanına geçemiyordu.Herkes çığlık atıyordu.Sabrina ise bir eliyle ağzını kapatmıştı.Çığlık atmak istemiyordu çünkü.
''Şimdi, bana neden bu yaratığın size ulaşamadığını söyleyin. Hımm... Cevap yok mu?” Sabrina biliyordu ama söylemek istemiyordu.
Selamlıyormuş gibi revans yaparak
''Dersimize katılmakla bizi onurlandırdınız. Lütfen teşekkürlerimi kabul edin''dedi.
Profesörün sabrı taşmıştı çünkü birileri yine çığlık atmıştı.Asasını oraya yönlendirerek
''Kitaplarınızın 32. sayfasındaki çalışmayı bir saat içinde istiyorum. Sihirli yaratıklardan korunma tılsımını başaranlar ödüllendirilecektir.” dedi.
''Confundus, vahşi yaratıkları afallatan bir büyüdür. Şimdi bu büyüyü tılsıma işlemenizi istiyorum, kitapta nasıl yapılacağı yazılı.”
Asasını bir kez daha kaldırarak her masanın üzerinde asılı bir yumurta yarattı. Her öğrencinin tepesinde bir yumurta asılıydı. Deniz topu büyüklüğündeki yumurtalar yavaşça çatırdamaya başladı. İçlerinden hayalet şeklinde bebek Acromantula’lar çıktı. Tepede altı gözüyle öğrencilere bakıyor, hemene bir ayaklarını çırpıyordu.
''Hepinizin sorumlu olduğu bir Acromantula var. Şimdi tılsımınızı yapın ve çalışıp çalışmadığına bakın. Hepinizi yakından izliyor olacağım.''dedi.Ve masaya yöneldi.
“ Sizi fazla tutmayayım, lakin bir şeyler ikram etmeyecek kadar kaba olduğumu düşünmenizi de istemem. Bir bardak kahve?”
dedi.Sabrina kahveyi sevmezdi.Yüzünü ekşitti.Ve kitabına yoğunluk verdi.
Sabrina tam da şimdi sandalyeden düşmüştü.Büyüyü doğru yapmamış mıydı?Tam bunu düşünürken profesör onu havalandırma büyüsü ile havaya kaldırdı.Masasına geldi ve notlarını karıştırdı.Sabrina acaba beni burda böyle unuttu mu diye düşünüyordu ki bir kıza seslenip Sabrina'yı yere indirmesini söyledi.Sonra profesör bir kaç bir şeyler söyledi.Sabrina ''tamam''anlamında kafasını salladı.Profesör bir kıza sandalyeyi yapmasını söyledi.
Ve Gryffindor'dan olan Adelaine çağırdı.Bir şeyler dedi.Adelaine Sabrina 'ya yardım edecekti.Sabrina profesörün dediğini yazmayacaktı anladığını yazacaktı.Şimdi daha iyi anlıyordu.Dersler sınıf geçtikçe zorlaşıyordu.Tekrardan kurallar bölümünü okudu.Tamam şimdi çok daha iyi anlamıştı.Bu sefer daha dikkatli olacağım diye söz verdi kendi kendine Sabrina.Aslında şimdi fark etmiştide kimse ona Christine demiyordu.Niye iki isim koymuştu ki ailesi.Soramazdı anne babası yoktu onun.Ama şimdi dersin ortasında bunu düşünüpte hüzünlenecek değildi.Zaten duygusallığı hiç mi hiç sevmezdi.Ağlamaktan nefret ederdi hatta.Derse konsantre oldu.Profesör sınıfta geziniyordu.Herkes yaratıklar yapıyordu.Ve hepsi uçuşuyordu.Ama ses çıkıyordu hem de çok fazla ses.Sabrina sessizlendirme büyüsünü okuduğunu hatırlıyordu ama ne olduğunu cümlelerini ne olduğunu unutmuştu.Profesör bağırdı.Herkes sussun diye.Ve onlara ne yapacağını söyledi.
Sabrina defterine:
Not:Locomotor Mor!=Bacak kilitleyen büyü.
2. Not:Silencio!=Sussturma büyüsü.
Profesör söyledikten sonra aklına gelmişti Christine'ın.Sonra kendi yaratığına susturma büyüsünü söyledi:
''Silionce!''diye olmuuyordu.Ahh doğru ya yanlış demişti.Tekrar denedi:
''Silencio!''elini çok fazla çırparak.Chiristine dikkati dağılıyordu.O yüzden yapamıyordu.Dikkatini toplayarak:
''Silencio!''diye haykırdı.Evet şimdi olmuştu.Yaratığı susmuştu.Bazı kişiler ona bakıyordu ama Sabrina umursamadı.Sıra yaratığının bacağını kilitlemeye gelmişti.Mutluydu o yüzden büyüyü direkt yapacağını biliyordu:
''Locomotor Mor!''dedi.Evet bu da olmuştu.Yaratığının bacağı kilitlenmişti.Arkadaşı Bella takdir dolu gözlerle bakıyordu.Sabrina'da teşekkür dolu gözlerle baktı.Bella'nın yaratığı da hazırdı.Sabrina mutluydu.Büyüyü doğru yapmıştı ve profesörün dediiğini tam yapmıştı.
(biliyorsun nerde yaptığımı xD)