Evapsie Harry Potter ve RPG'nin birleştiği adres(: |
|
| İlk Ders (Offline) | |
|
+3Gethia De Laqué Krystle Shawntel Granger Audrey E. Moreau 7 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Audrey E. Moreau Biçim Değiştirme Profesörü ~ Hufflepuff B.S ~ Eğitim Müsteşarı
Mesaj Sayısı : 740 Ruh Hali : Nereden : Paris
Seviye RP Puanı: (95/100)
| Konu: İlk Ders (Offline) Perş. Eyl. 03, 2009 6:46 pm | |
| Audrey pek keyifli sayılmazdı, ne de olsa yeni öğrencileriyle tanışacaktı. Yeni bir ders yılı ve yeni başlangıçlar Audrey gibi değişikliklerden hazzetmeyen biri için kabustu. Böyle bir durumda nasıl keyifli olması beklenebilirdi? Söylenerek altıncı katın bugünkü merdivenlerini çıkmaya başladı.
Büyük Salon'daki kahvaltıya gitmişti, ama bu saatler önceydi. Audrey erken kalkanlardandı, Hufflepuff'a seçilmesinin bir nedeninin de bu olduğunu söyleyen pek çok uykucu arkadaşı olmuştu yıl grubunda. Aklına üşüşen okul anılarını hatırlayarak gülümsedi, Hogwarts hala eviyle özdeşleştirdiği yerdi. Merdivenleri çıkmaya devam etti.
Altıncı kata geldiğinde donup kaldı. McGonagall'ın dersine bu katta girmişti, hem de ne çok kez. Hufflepuff'a McGonagall'ın dersinden puan kazandırabilen nadir insanlardandı. Derin bir nefes aldı. Biçim Değiştirme dersliğine zoraki bir adım attı. Olabildiğince iyi şeyler düşünmeliydi, ihtiyacı olan buydu, yatağının üzerinde duran annesinin gönderdiği korkunç fıstık yeşili elbise değil – Merlin biliyor ya, Miranda onunla ölesiye dalga geçmişti ("Annenin bunu sana gönderdiğine inanmıyorum! Keşke diğerleri de bunu görseydi! Bunu sana asla unutturmayacağım Bess!")
İyi düşünceler, iyi düşünceler... Eylül ayı için oldukça sıcak, güneşli, capcanlı bir gündü. Hava iyi olduğuna göre her şeyin kötü gitme ihtimali yoktu, değil mi? Belki de günü beklediği kadar kötü geçmezdi. Yalnızca iki saat Temel, 4 saat İleri Düzey Biçim Değiştirme anlatmak ve yarına kadar başını sokacak bir kova kum bulmalıydı.
Dersliğin kocaman ve son gördüğünden bu yana daha az tozlu kapılarına ulaştığında Büyük Salon’daki kahvaltının bitmiş olduğunu tahmin ediyordu. Erken kalkıp kahvaltı etmesi iyi olmuştu, sabah sabah afacan veletlerin binalarından puan kırma havasında değildi. Ah, Merlin aşkına, şu iyi düşünceler ve meditasyon teknikleri ihtiyacı olduğunda neredeydi? Audrey başını iki yana sallayarak dersliğin içine adım attı.
Tahta sıralar yeterince temiz görünüyordu, öğrenci milleti tarafından her taraflarına kazınmış çeşitli harfler ve mesajlar sayılmazsa tabi ("Alan Betty'yi seviyor" "Sarah budalanın teki" "M x G" "Sihir Bakanı olduğumda görürsünüz ucubeler" "Galleon’u görmeden asanı cebine sokma Greg").
İlk derste teorik başlayıp daha sonra uygulamaya geçmeyi düşünmüştü Audrey, fakat kısa zamanda bunun pek yararlı olmayacağının farkına varmıştı. En iyisi direk uygulamayla başlamaktı. 1. Sınıflar için yapması oldukça kolay bir büyü seçmişti – azıcık yetenekleri varsa en fazla 10 denemede işi kavramalıydılar. Kavrayamazlarsa… Audrey sırıttı. Neden sıkı ve otoriter biri olarak tanındığını hatırlatması gerekirdi. Bundan oldukça keyif alacağından emindi. Genç zihinlerin içine korku ve dehşet sal - Karanlık taraftakilerin yapacağı bir şey gibi geliyordu kulağa, kim Audrey gibi saf ve iyi kalpli bir profesörün böyle şeyler yapacağına inanırdı ki?
Başını iki yana sallarken sırıtması genişledi. Miranda'nın da Amelia'nın da birazcık sertliğe bir şey demeyeceklerinden emindi.
Hava biraz soğuk gibiydi... Garip. Dışarısı o kadar sıcak görünüyordu ki... Kızgın kızgın parlayan, hangi mevsimde olduğunu şaşırmış güneş dışarısını sıcağa boğarken burası niye bu kadar serin olsundu ki? Nedenini çok geçmeden buldu: Pencerelerdeki toz tabakası. Asasını sınıfın pencerelerine uzatıp bir büyü mırıldandı. Pencere camları artık tozlarından kurtulmuş, cıvıl cıvıl oynaşan gün ışığını sınıfın içine akıtıyor, sınıfı ihtiyaç duyduğu ısıya boğuyordu. En azından ürpermelerinin nedeni soğuk olmayacaktı.
Sınıf henüz boştu ama Audrey bekleyebilirdi. Masasına doğru özensizce itilmiş sandalyeye kaşlarını çatarak bakıp şimdiye dek ne acılar çektiğini tahmin bile etmek istemediği sandalyeyi çekti ve oturdu. Asasını tahtaya uzatıp salladı:
Biçim Değiştirme Profesörü Audrey Elisabeth Moreau
Tahtaya bir göz attı. Kendini tanıtmak iyi bir başlangıçtı. Sandalyesinde arkasına yaslanıp gözlerini kapattı. Yaramazlar ordusu gelmeden biraz dinlense iyi olurdu. Sabırlı olmaya ihtiyacı olacakmış gibi kötü bir his vardı içinde, ve altıncı hissinin kudretine daha önce de tanık olmuştu. Kesinlikle hiçbir şeyi şansa bırakmayacaktı.
Derin bir nefes alıp dışarıdaki güzel havayı hayal etti ve öğrencilerin tanıdık gülüşmeleri, atışmaları ve ayak sesleriyle yüzleşmeye hazırlandı.
Sınıfın dolduğunu ve öğrencilerin meraklı gözlerini ona diktiklerini fark etti gözlerini açtığında. Arkadaki Slytherinlerse belli ki Audrey'nin Hufflepuff bina sorumlusu olmasından ötürü ona dudak büküyorlardı. Bir an doğru şeyi yapıp yapmadığını düşündü: Gerçekten de Hogwarts'ta ders vermeli miydi? Belki de öğretmenlik ona göre değildi...
Yüzüne yarım bir gülümseme oturttu. Hayır, yıllarca burada ders verecekti; burada, öğrencilerle beraber yaşlanacaktı. Yaşlanmadan önce şu Slytherinlere haddini bildirse iyi olurdu tabi.
"Pekala sınıf. En sonunda gelmeyi başardınız. Hepinize tebrikler. Daha kötüsünü bekliyordum. Genelde 1. sınıflar hep yollarını şaşırırlar, şu arkada oturan değerli Slytherinler bile, her ne kadar aralarından birkaçı okulun sahipleri olduklarına inanmayı tercih etseler de."
Öndeki bazı Gryffindorlar kıkırdadı. Audrey gülümsemesini bastırdı. Bu iyiydi. Slytherinlerden intikam alabilirdi, tabi olabildiğince adil olarak. Notlar konusunda adil olup da sınıfta adil olmasa olmaz mıydı? Slytherinler arasında arkadaşları da vardı tabi ama aynı binadan Audrey'nin azılı düşmanları da çıkmıştı. Biraz eğlense ne olurdu ki?
Miranda burada olsaydı içindeki Hufflepuff'ın nereye gittiğini ve Audrey'nin ne zaman Slytherin'e geçtiğini sorardı. Haksız da değildi.
Ayağa kalktı ve tahtanın önüne geçti.
"Tahmin edebileceğiniz üzere ben Biçim Değiştirme öğretmeninizim. Bana Profesör Moreau diyeceksiniz. Hufflepuff mezunu olduğum için beni küçümsemeye kalkacak saygıdeğer öğrencilerime lanetlerde uzman olduğumu hatırlatmak isterim. Tabi canınız için korkmanıza gerek yok. İşimi kaybetmek istemem."
Gryffindorlar ve Hufflepufflar sırıtıyorlardı, Ravenclawdan bazıları şu an söylediklerini bile not alıyorlardı ve Slytherinler hala dudak büküyorlardı. Hogwarts'ın hiç değişmediğini görmek hem güzel hem de üzücüydü. Farklı yüzler ve aynı tavırlar... Öğretmenliğin laneti dedikleri bu muydu?
"Ben katı, disiplinli ve sorumluluklara önem veren bir öğretmenim - aynı zamanda da oldukça adilim. Gerekirse kendi binamdan da puan kırabilirim, hiç şüpheniz olmasın. Herhangi bir tatsızlık çıkmasını istemiyorum; yani siz benim kurallarıma uyun, ben de size istediğiniz muameleyi göstereyim. Sizden belli beklentilerim var ve onları karşıladığınız sürece herhangi bir problem yaşamayacağımızı düşünüyorum. Lütfen dediklerimi ciddiye alın - almamanız sizin kaybınız olur ve bunu ne ben isterim ne de siz istersiniz. Beni sevmek zorunda değilsiniz; fakat bana saygı duymak zorundasınız. Ne kadar yetenekli veya zengin veya önemli olduğunuz umrumda değil. Bu sınıfta sizden istenen saygı ve dikkat. Bu kadar. Bunu yapamayacak zavallılar için ayrı bir şeyler düşünürüm. Anlaşıldı mı?"
Bir kısmı kafasını salladı, bir kısmı evete benzer bir şeyler mırıldandı. Bir kısım öğrenci ise, ki çoğu Slytherindi, umursamazca dikkatini başka şeylere yöneltmiş durumdaydı. Audrey, Severus Snape'ten çok kez duyduğu ipeksi sesi taklit ederek ve hayretle başarabildiğini görerek tekrarladı:
"Anlaşıldı mı?"
Bu dikkatlerini çekmeye yetti. Hepsi başını salladı, bir kısmı sabırsızca ve bir kısmı sinirli. Audrey umursamadı, önemli olan anlattığı derse önem vermeleriydi. Öğrenen öğrenir, öğrenmeyen düşük notla aşağı oturmasını öğrenirdi.
"Güzel. Fikir birliği içinde olmamız sevindirici bir gelişme." Öğrencilere sırtını dönüp tahtaya asasıyla dokundu.
Ders Amaçları:
1- Gerekli teorik bilgileri edinmek 2- Bu bilgileri ve Biçim Değiştirme'nin mantığını kavrayabilmek 3- Bu bilgileri uygulamaya koyabilmek
"Bu amaçları önemsemeyin, önemli olan sınavları geçmek demek isterdim. İşim bayağı kolaylaşırdı. Ama bu doğru değil. Eğer hayatınızı birer cadı ve büyücü olarak geçirmek istiyorsanız Biçim Değiştirme'yi düzgün bir şekilde öğrenmek zorundasınız. Burada ben devreye giriyorum. Amaçlar hakkında sorunuz varsa şimdi sorun."
Tüm öğrencileri süzdü. Dikkatle dinliyorlardı, tabi buna pek inanası gelmiyordu. Her zaman dinlemeyen biri olurdu. Gözleri aradı ve boş boş bakan tek bir öğrenci bulamadı. Ya yeni nesil dinlemeyen güruh daha iyiydi saklanmakta, ya da McGonagall tarzı tecrübeyle kazanılıyordu. İkincisi daha muhtemeldi.
Kimse soru sormadı. Biraz hayal kırıklığına uğrayarak devam etti.
"Biçim Değiştirme sihrin en zor sanatlarından biridir. Yetenek ister, güç ister ve kontrol ister. Yeteneğiniz olmazsa çalışmayla kapatabilirsiniz. Belki. Güç içinizden gelir. Çalışmayla olacak bir şey değildir. Kontrolünüz olmazsa bir bakıvermişsiniz salyangoza çevirmeniz gereken kibrit kutusu yanıvermiş. Ne demek istediğimi anlamış olmalısınız. Biçim Değiştirme'yi hafife almaya kalkanlar sonuçlarını ağır bir şekilde tecrübe edeceklerdir, şimdiden uyarıyorum. Sihir dünyasında önemli bir yer edinebilmek için sayısız cadı ve büyücü çözümü Biçim Değiştirme'de aramışlardır ve bulmuşlardır da. Albus Dumbledore görüp görebileceğiniz en iyi Biçim Değiştirme Profesörü ve uzmanıdır. Aynı şey bir önceki Karanlık Lord Voldemort için de geçerlidir. Her ikisi de hayallerinizde canlandıramayacağınız ustalıkta Biçim Değiştirmeleriyle ünlüydüler. Gerçi Lord Voldemort Karanlık Sanatlar'da daha iyiydi, takdir edersiniz ki... Ama benim işim size tarih dersi vermek değil. Benim işim size toplu iğneye çevireceğiniz kibritleri vermek ve nasıl yapacağınızı göstermek."
Asasını salladı ve herkesin masasında beşer kibrit belirdi. Bazıları, Muggle doğumlular, hayretle kibritlere baktılar; bazılarıysa asalarıyla kibritlerini dürtüklediler. Audrey yüzüne bir tebessümün konmasına izin verdi. Buraya kadar fena değildi. Asasını tahtaya değdirdi, ders amaçları silindi ve yerine talimatlar belirdi.
Konu: Uygulama
Agujaverto: Cansız bir nesneyi başka bir cansız nesneye çevirme. Talimatlar: Masalara dağıtılan kibritleri büyüyle toplu iğneye çevirin.
Sınıfta bir uğultu oluştu. 'Herhalde kelimenin garipliğine takıldılar', diye içinden geçirdi Audrey. Sadece baksalar ve söyleneni yapsalar ne olurdu sanki? Tekrar konuşmaya hazırlandı. Boğazındaki kuruluğu hissederek hafifçe kaşlarını çattı. Dersten sonra bir şeyler içse iyi olacaktı.
"Büyüyü okuyamayanlar için söylüyorum. A-gu-ja-ver-to. Agu-javerto diye okuyacak, gu ve ja hecelerine vurgu yapacaksınız. Kelimeler önemlidir, yanlış söylemek felaketlere yol açabilir. Başka işlerle uğraşanlar lütfen dikkatlerini versinler. Aksi takdirde Hastane Kanadı'na gitmeleri gerekirse ben sorumlu olmayacağım."
Bu uğultuyu yok etmeye yetti. Hepsi Hastane Kanadı lafını duyar duymaz dikkat kesilmişti. Audrey içinden gözlerini devirdi. Hepsi nasıl derslerden kaytaracaklarını düşünmekle meşguldüler kesin, Ravenclawlar hariç tabi. Bir kısım Hufflepuff korkmuşa benziyordu gerçi. Dediklerini ciddiye alıyorlardı en azından.
"Asanızı belli bir şekilde çevirmelisiniz tabi. Yaptığımı yapın. Şimdi, asalarınızı elinize alıp asamı çevirişimi taklit edin. Sonra da benden sonra tekrar edin: Agujaverto!"
Asasını kendi masasındaki kibrite yöneltti ve toplu iğneye çevirdi. Masalarında beliren kibritlere hayretle bakanlar şimdi de Audrey'nin masasındaki toplu iğneye hayranlıkla bakıyorlardı.
"İşte, eğer başarırsanız böyle olacak. Azıcık yeteneğiniz varsa en fazla on denemede toplu iğneye dönüşüm tamamlanmış olmalı. Hepinizin becereceğinden eminim. Beni haklı çıkartın, çocuklar." Gülümseyerek onlara baktı Audrey. Hepsi de kendi kibritlerine yoğunlaşmış, azimle deniyorlardı. Belki hepsi değil de çoğu. Arada hala somurtanlar vardı.
Yirmi beş dakika sonra sınıfın yarısından çoğu işi kıvırmıştı. Yirmi beş dakika iyi bir süreydi, bu nesilde iş vardı belli ki. Audrey dikkatlerini çekmek için masasına asasıyla dokundu. Şimdi en sevdiği şeye gelmişti sıra: Ödev vermek.
"Ders neredeyse bitecek. Umarım sizler için de benim için olduğu kadar zevkli geçmiştir. Şimdi ödev verme vakti."
Sınıftan inlemeler, itirazlar ve birtakım acayip sesler yükseldi. Audrey umursamayarak devam etti.
"Ödeviniz yedi paragraflık bir deneme. Ünlü bir Biçim Değiştirme Ustasını seçip hakkında bir yazı yazıyorsunuz. Yazı bu kişinin kısa bir biyografisini ve Biçim Değiştirme'ye yaptığı katkıları içermeli. Bana bu kişinin tanınmasında Biçim Değiştirme'nin nasıl bir rol oynayabileceğini açıklayın. Ödevler bir sonraki derse dek teslim edilecek. Şimdi adlarınızı bir kağıda yazıp toplu iğnenize ya da her neye dönüştürmeye başardıysanız ona sarın ve masama bırakın." Ayağa kalkan ve masasına saldırmayı planlayanlamış gibi duranlara bakarak ekledi. "Sırayla ve sakin sakin lütfen."
Herkes sırayla iğneleri ya da dönüştürdükleri her neyse onu öğretmen masasına bıraktıktan sonra sırasına döndü ve kimse Audrey konuşana kadar sınıftan çıkmaya yeltenmedi. Audrey bunu bir başarı olarak sayabileceğini umdu.
"Pekala, ders bitti. Çıkabilirsiniz."
Ağzından kelimeler çıkarken herkes sınıfın çıkışına koşturmuştu bile. Audrey kendini sandalyesine attı ve elini alnına götürdü. Belki de o kadar büyük bir başarı sayılmazdı ama gene de fena bir ders olmamıştı. Asasını tahtaya uzattı ve tahtadaki talimatları sildi. Umduğundan iyi geçmişti. Belki de öğretmenlik ona göreydi...
RP OUT: Ödevlerinizi 13 Eylül Pazar'a dek istiyorum. Buraya yazılacak rpler ise 11 Eylül Cuma'ya dek yazılmak zorundadır, 11 Eylül günü başlık kitlenecektir. Bir sonraki dersin tarihi ve notlar Panoda belirtilecektir.
En son Audrey E. Moreau tarafından Perş. Eyl. 24, 2009 3:31 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | Krystle Shawntel Granger Gryffindor 1. Sınıf
Mesaj Sayısı : 71 Ruh Hali :
Seviye RP Puanı: (40/100)
| Konu: Geri: İlk Ders (Offline) Cuma Eyl. 04, 2009 3:37 am | |
| O gün Krystle için heyecanlı ama aynı zamanda zor bir gündü. Uyku ona her zamankinden de tatlı geliyordu. O tatlı uykusundan uyanmayı hiç mi hiç istemiyordu. Ta ki arkadaşı Gabriella onu uyandırıncaya dek. (Krystle ne yapıyorsun? Uyan! Yoksa Biçim değiştirmeye gecikiceğiz.) İstemese de gözlerini açmak zorunda kaldı. ‘Aslında hiç açmasaydım daha güzel olurdu,’ diye düşünüyordu.
Gabriella'nın ısrarları üzerine kalkıp üstünü değiştirdi ve hemen kahvaltının yolunu tuttu. Bugün Hogwarts'ta ilk günüydü fakat ayakları onu tüm içsel itirazlarına rağmen Büyük Salon’a getirdi. Kahvaltısını hızlı hızlı yaptı. Kalbi yerinden çıkacakmış gibiydi. Çok heyecanlıydı. Ama Gabriella bunun tam tersi gibi görünüyordu.
İlk dersleri olan Biçim Değiştirme'ye gitmek için hem heyecanlanıyordu hem korkuyordu. Acaba derste başarılı olabilecek miydi? Ya öğretmenleri nasıl biriydi? İçinden sert biri olmamasını umdu.
Gabriella ile birlikte Biçim Değiştirme Dersliği’nin yolunu tuttular. Merdivenlerin değişip durması Krystle’ın kafasını oldukça karıştırmıştı ama bir şekilde yolu bulmayı başardılar. Sınıfa girdiğinde kalbinin çarpıntısı bir anda geçti. Yerine mutluluk ve huzur geldi. Daha bu değişimi kavrayamamışken Profesör oturduğu sandalyeden konuştu. Krystle şaşırarak konuşanın teyzesi Audrey olduğunu farketti.
"Pekala sınıf. En sonunda gelmeyi başardınız. Hepinize tebrikler. Daha kötüsünü bekliyordum. Genelde 1. sınıflar hep yollarını şaşırırlar, şu arkada oturan değerli Slytherinler bile, her ne kadar aralarından birkaçı okulun sahipleri olduklarına inanmayı tercih etseler de."
Krystle kahkasını zorlukla bastırdı. Profesör Moreau gerçekten de iyiydi. Slytherinlere hadlerini bildirmişti. Ders eğlenceli geçecekti, artık emindi. Boş yere dersten önce o kadar endişelenmişti. Profesör sandalyesinden kalkıp tahtanın önüne geçti ve sınıfa doğru baktı.
"Tahmin edebileceğiniz üzere ben Biçim Değiştirme öğretmeninizim. Bana Profesör Moreau diyeceksiniz. Hufflepuff mezunu olduğum için beni küçümsemeye kalkacak saygıdeğer öğrencilerime lanetlerde uzman olduğumu hatırlatmak isterim. Tabi canınız için korkmanıza gerek yok. İşimi kaybetmek istemem."
Kyrstle sırıtmasını bastıramadı. Slytherinlerle çok konuşmamıştı, fakat ne kadar küçümser tavırlı ve kibirli olduklarını Ortak Salon’da konuşulanlardan öğrenmişti. Profesör Moreau da otoriter ve disiplinli bir öğretmen olacağa benziyordu, tabi ne düşünmeliydi bilmiyordu Krystle. Onunla daha önceden tanışmıştı, yeğeniydi ne de olsa, fakat Audrey Moreau ailenin gezgini olarak bilinirdi. Çok fazla görüşmemişlerdi ve teyzesinin şimdiki hali hakkında nasıl yorum yapması gerektiğinden emin değildi.
Profesör bir şeyler daha söylemeye başladı, fakat Krystle’in dikkati arkadaki Slytherinlere kaymıştı. Bir kısmı birbirini dürtükleyip somurtarak Profesör’ü işaret ediyorlardı. İçinde bir kızgınlık dalgası hissetti. Ne yaptıklarını sanıyordu bunlar? Neler konuştuklarını duymak isterdi, fakat sırası onlara yakın değildi. Dikkatini Profesör’e tekrar verdiğinde konuşmasını bitirdiğini fark etti.
"Anlaşıldı mı?" diye sordu Profesör, oldukça tehlikeli bir sesle. Krystle güçlükle yutkundu. Teyzesinin tehlikeli taraflarıyla karşılaşmak istediğinden pek emin değildi…
"Güzel. Fikir birliği içinde olmamız sevindirici bir gelişme." Öğrencilere sırtını dönüp tahtaya asasıyla dokundu teyzesi.
Ders Amaçları:
1- Gerekli teorik bilgileri edinmek 2- Bu bilgileri ve Biçim Değiştirme'nin mantığını kavrayabilmek 3- Bu bilgileri uygulamaya koyabilmek
Soruları olup olmadığını sorduktan sonra Biçim Değiştirme hakkında konuşmaya geçti Profesör. Sonra bir anda masalarında beşer kibrit belirdi. Tahtadaki talimatlara göre Agujaverto büyüsüyle masalarındaki kibritleri toplu iğnelere dönüştürmeleri isteniyordu. Pek zora benzemiyordu, Krystle yapabileceğini düşündü.
Beş dakika sonra Profesör nasıl yapacaklarını göstermişti ve daha kimse dönüştürmeyi becerememişti. Profesör Biçim Değiştirme’nin zor olduğunu söylerken haklıydı galiba. Tekrar yoğunlaşarak asasını kibrite yöneltti.
"Agujaverto!"
Yapmıştı! Bu üçüncü denemesi olmalıydı ve başarmıştı. İçini büyük bir sevincin kapladığını hissetti. Onun gibi birkaç kişi daha yüzlerinde birer gülümsemeyle masalarındaki toplu iğnelere bakıyordu.
Profesör güler yüzlü bir öğretmendi. Gerçekten de dersten büyük zevk almıştı Krystle, tabi ödev onun canını sıkmamış değildi. Daha ilk dersten kim ödev verirdi ki? Başını iki yana sallayıp iğnesini ve adının yazılı olduğu kağıdı profesör’ün masasına bırakıp çıkabileceklerini söyleyen sesi duyar duymaz Gabriella’yla beraber dersi tartışarak sınıfı terk etti. Bu dersi sevmişti. Ama ödev olmasa olmaz mıydı?
Koşar adımlarla altıncı kat koridorunun sonundaki merdivenlere yürüdü. Daha önünde uzun bir gün vardı…
- Spoiler:
Rp Puanın ~ 18/25 Ödev verilmedi ~ 0/10
En son Krystle Shawntel Granger tarafından Cuma Eyl. 04, 2009 9:10 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Gethia De Laqué Ravenclaw 1. Sınıf
Mesaj Sayısı : 92 Ruh Hali : Nereden : Rusya
Seviye RP Puanı: (89/100)
| Konu: Geri: İlk Ders (Offline) Cuma Eyl. 04, 2009 8:02 am | |
| Tatil bitip yazın bütün sıcağınıda beraberinde götürürken, öğrencileri sonbaharın esintileriyle birlikte derler bekliyordu. Gözlerimi araladığımda ilk dersin başlamak üzere olduğunu gördüm. Komidinimin üzerindeki saat bana dersi hatırlatmak için ummarsızca çalıyordu. Kızıl saçlarımdan kurtardığım yastığı kafama geçirdim. Uykuya dalmak için direniyordum. Çalar saatin sesi gittikçe yükselmeye başladı. Kafamı kaldırıp saate küfretmeye başladım. Elimi saate götürdüm ve bir vuruşta yere serdim. Bu gürültüler arasında yatakhane arkadaşlarım uyanmaya başlamıştı. Hafif bir gülümsemeyle onlara baktım. Yan yatağımda duran Ida yastığını kafama fırlattı. Huysuzca dil çıkardım. Ida'nın altın sarsıı saçları pencereden gelen ıişıkla parlıyordu. Yeşil gözleri ve beyaz teni saçlarıyla bütünlük gösteriyordu. Onun gibi ışıltılı bir kızın bu kadar zeki olması sinirimi bozuyordu. Genede benim çok yakınım olduğu için bu durumdan mutluydum. Yanımda tatlılıkla gülümseyişini seviyordum. Huyzuca yataktan kalktım. Dağılmış kızıl saçlarıma geçirdiğim tarak takılmıştı. Onu kızla çektim. Bu şekilkde saçlarımın düzelmeyeceğini anlayınca asamı aldım. Kızlardan biri korkuyla ' Hata yapabilirsin. ' dedi. Kafamı uçuracak kadar aptal değildim. Hiç şüpe duymadan asamı salladım. Saçlarım bir kaç dakikada eski güzelliklerine döndü. Kızda bozum olmuş bir biçimde kendi fırçasını almaya gitti. Büyük bir gülümsemeyle cübbemi üzerime giydim. Kızlar bana sanki yaklaşırlarsa yanackalarmış gibi bakıyorlardı. Bu durum moralimi düzeltmişti. Ravemclaw kravatımı düzgünce gömleğimin üstüne yerleştirdim. Son bir kez aynaya baktım. Her günkü gibi harika göründüğümü farkedince gülümsemem arttı. Kızların arasından Ida'ya yaklaştım. Oda giyinmiş beni bekliyordu. Onun koluna hafifce dokunduğumda kapıya doğru ilerlemeye başladı. İkimiz konuşarak kahvaltı için aşağı indik.
Güneşin ışıklarına rağmen taş döşemeler beni üşütüyordu. Soğuk olmasını hiç sevmezdim. Karanlık ortam güzeldi ; ancak soğuk ortama dayanamazdım. Ida'nın benim gibi üşüdüğünü gördüm. Cübbeme sıkıca sarılınca bu üşüme hafifledi. Büyük saona geldiğimde öğrencilerin ve yemeklerin sıcağıklığında salonunda sıcak olduğunu gördüm. İlk gün olduğundan karnım zil çalıyordu. Erken kalkmaya alışamamış bünyem yemek yemek için ölüyordu. Burnumun rengi saçlarıma uymaya başlamıştı. Gülünmsiyerek arkadaşlarımın yanına yaklaştım. Onların yanında oturduğumda hareket etmediklerini farkettim. Sonra Ida'a döndüm. Oda kapının kenarında hiç kıpırdamadan duruyorduç Kotkula ayapa kalktım. Bir kaç adım yaklaştım. Ida'ya dokunduğumda çok soğuk olduğunu farkettim. Salondaki bütün ses kesilmişti. Etrafımda döndüm. Bir kişi olsun bulmak istiyordum. Salonun her tarafını geziyordum. Kimse hreket etmiyordu. Sonra onu gördüm. Profesör'lerin boş masasında bir ışık. Korkuyla geriledim. Elimi asama götürdüm. Böyle bir şeyi engelleyecek bir büyü bilmesemde kendimi koruyabilirdim. Derin derin soluyordum. Sakinliğimi korumak istiyordum. O an tanıdık bir ses yankılandı. Büyük bir kahkaha sesi bütün salonu kaplamıştı. Sonunda khakha kelimelere dönüştü.
' Beni hafife almıştın ufaklık. Ben Bellum gezegeninin kötülük kraliçesiyim. Bundan sonra sen benim emrimdesin. ' ' Lavinia! Saçmalıyorsun. Ne yapıyorsan kes şunu. Profesör'ler farketmeden önce kes! '
Salonun ortasında duran ışık birden ufaldı. Gözlerimi kırpıştırdığım anda ışıkmyok olmuştu. Salon birden gene yanı cıvıltısına döndü. Etrafıma bakındığımda Ida'nın bana meraklı gözlerle baktığını gördüm. Hafif bir öksürmemle ne olduğunu anlamıştı. Neden bu kadar garip davrandığımı merak ediyordu. Birden öbür tarafa geçmiş gibi görünmüştüm. Hogwarts içinde ışınlanmanın yasak olduğunu bilmeseler benim ışınlanabildiğimi düşüneceklerdi. Hiç bir şey yokmuş gibi davranmaya çalışarak arkadaşımın yanına oturdum. O an içimde kısık bir ses ' Geri dönücem. ' dedi. Sinirim tepeme çıkmıştı. Daha okulun ilk gününde derslere aç başlıyordum. Biçim Değiştirmeye geç kalmamak için hızla koridorları çıktım. Ida peşimde bana yetişmeye çalışıyordu. Portreler merakla beni inceliyordu. Sinirlerim o kadar gerilmiştiki dersliğin koridorunda durmadım. Bir kordidor geri dönmek zorunda kaldım.
Hışımla dersliğe girdiğimde Profesör'ün masasında oturduğunu gördüm. Kendimi en arka sıralardan birine attım. Ida yanımdaki sıraya oturdu. Hafif bir gülümseemyle onu sakinleştirmeye başladım. Gördüğüm kadarıyla derslik gayet aydınlıktı ; ancak biraz soğuktu. Profesör'ünde böyle düşündüğünü üzerindeki cübbenin kalınlığından anlıyordum. Etraf tertemizdi ; buda bana biz gelmeden önce Profesör'ün asa salladığını anımsatmıştı. Hemen önüme döndüm. Kadını incelemeye başladım. Hoş bir fiziği vardı. Siyah saçları ve bembeyaz bir teni vardı. Vampirleri andırıyordu; ancak gülüsemesinden vampir olmadığı çok belliydi. Profesör'ün hemen baş ucunda duran tahtada bir yazı vardı. Gözlerimi yazıya çevirdim. Üzerinde ' Audrey Elisabeth Moreau ' yazıyordu. Bu sayede Profesör söylemeden adını öğrenmiştim. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başladığında Ida'nın dikkati tamamen benden uzaklaşmıştı. İlerideki masada oturan yakışıklı daha fazla dikkatini çekiyordu. buna sevinerek arkama yaslandım. Profesör sonunda konuşmaya başladı. İlk başta geç gelmemizle ilgili bir şeyler ima etti. Arka tarafta oturan Slytherin'li bir gruba laf attı. Ben bundan hemen kuyruk yarası olduğunu çıkartmıştım. Bende arka tarafta oturuyordum ; ancak derse ilk gelenlerdendim. Gerçi Slytherin'li değildim ; ama en az onlar kadar bu okulun benim olduğunu söylerdim. Gryffindor'luların gülüşü beni hiçeğlendirmemişti. Bu durum derse bütün ilgimi alıp götürmüştü. Oysa Biçim Değiştirme dersi benim en merak ettiğim derslerdendi. Profesör gülüsemesini bastırmaya çalışarak ayağa kalktı. Kadının güzel fiziği hemen dikkat çekiyordu. Gerçekten çok hoş bir duruşu vardı. Bu benim için artı bir puandı. Bu puanı götürmekte acele etmeye Profesör Hufflepuff meyzunu olmasıyal ilgili bir kaç laf etti. Bunlarıda ederken Slytherin'li öğrencielre bakıyordu. Aslında bu kadının Hufflepuff'a düşmesi bana komik gelmişti. Haksızlık yapmayan tatlı Hufflepuff'lılara hiç benzemiyordu. Aksina acısını yeni yetme Slytherin'lilerden çıkarıyordu. Bu Gryffindor'lulara veya Hufflepuff'lılara yapılsa hiç umursamazdım. Ne yazıkki Slytherin binası beni ilgilendiriyordu. Tekrar konuşmaya başladığında sesindeki kibir bariz berlli oluyordu. Disiplin ve adil olduğuna dair bir kaç laftan sonra bizi uygun bir biçimde tehdit etmişti. Sonunda soru sorar gibi bir hali olmasada ' ...Anlaşıldı mı? ' diyerek kendini onaylatmak istedi. Sınıfta korkudan mı , yoksa sinirden mi bilinmez çıt çıkmıyordu. Sıramı hafifce gıcırdatarak arkama iyice yaslandım. Ellerimi bağdaş yaparak Profesör'e baktım. Teyit sorusunu ikinci defa tekrarladığında artık dayanılmaz bir boyuttaydım. Sabahki kızgınlığıma birde bu dersekleninde gün bitmeden birini öldürebileceğimi hissediyordum. Dua ediyordum ki Lavinia çıkmasın. O an beni hayal kırılığına uğratan bir ses ' Bu kadın seni zorlar. ' diye konuştu. Düşüncelerimi okuması beni hiç mutlu etmiyordu. Ona bunu söylemek istiyordum ; ama o gene söylemedne önce biliyordu. Onun düşüncülerini bilmekte sinirimi bozuyordu. Kafamdan gitmesini istediğimde hafif bir kahkahayla yok oldu.
Bu sırada Profesör asasını tahtaya dokundurmuştu. Tahtada sırayla çıkan yazıları okumaya başladım. En azından bu olan sinirimi biraz olsun yatıştırıyordu. Cümleleri tane tane okudukça dersin amacının zaten belli olduğunu düşünerek okumayı bıraktım. Tam o sırada Profesör'de konuşmaya başaladı. Hayatımız hakkında bir kaç laf daha etti. Aslında şu anda söyledikleri bana doğru geldi. Gerçektende Biçim Değiştiremeyi bilmemiz gerekiyordu. Her ne kadar kadınla uyuşmasamda derslerini dinlemeyi öğrenmeliydim. Aklımda uçuşan düşünceler bir anda Profesör'e yoğunlaştı. Kadının güzelliği ilgimi çekiyordu ; ama baştaki hareketleri beni kendinden uzaklaştırmıştı. Durgun yüzündeki gülümseme azaldı. Derse başlamak için hemen konuşmasını sürdürdü. Bu sefer biçim değiştirmenin inceliklerini anlatıyordu. Bu oaly benim ilgimi daha çok çekmişti. Gözlerimi pörtletmeden Profesör'ü dinlemeye başladım. Uykulu gözlerim vardı ; ancak bu dersi kazasız bitirecektim. İlk dersten birinin takmasına hiç ihtiyacım yoktu. Biçim değiştirmenin gerçektende ne kadar zor olduğunu düşününce Profesör'e hak veriyordum. Kendimi yarısı yanmış bir salyangoz olarak görmek istemezdim. Kürdanı iğneye çevirmenin bile baya zor olduğunu düşünüyordum. Yetenekliydim ve çok çalışkandım ; ama bu bile yetmeyebilirdi. çok kişiler görmüştüm yetenekleri boşa giden. Ben böyle olmasına izin vermeyecektim. Profesör'ü dinlerken bir yandanda ilk günden kendime bazı düzenlemeler yaptım. Profesör'ün bir anda çıakrdığı asasıyla beraber önümde beş adet kibrit belirdi. Muggle doğumlular kibritlerini dürtüklemeye başlayında hafif bir gülümsemeyle onlara baktım. Benim bakışımdan çekinenler hemen bu işi bıraktı. Profesör asasını tahtaya çevirdi. Dersin amaçları o an tozlara karşarak yok oldu. Yerine uygulayacağımız aşamaları analtan bir yazı geldi. Bu önemliydi. Bu yüzden hemen okumaya başladım.
Konu: Uygulama
Agujaverto; Cansız bir nesneyi başka bir cansız nesneye çevirme. Talimatlar: Masalara dağıtılan kibritleri büyüyle toplu iğneye çevirin
Kelimelerin belirmesiyle sınıfta kopan uğultu git gide artıyordu. Sinirle yanımdaki bağıran kıza baktım. Kız bir an benim gözlerimdeki alevi görmüş olacaktıki sustu. Hemen yanındaki arkadaşını dürtükledi. Kız bapırarak kelimeyi okumayı bırakıp ona baktı. Aralarında o gürültüyü fırsat bilerek bir şeyler konuştular. Onlara aldırmamaya karar vererek Profesör'e baktım. Profesör dikkatleri üstüne çekmek için hafifce öksürdü. Benim dikkatim zaten onun üzerinde olduğu için sorun yoktu. Hemen büyünün okunuşunu söyledi. Hecelerden 'gu - ja ' olanlara vurgu yapmayı unutmamalıydım. İçimden söylenişini tekrarladım. Profesör Hastane kanadı lafınıe ttiği anda millet dikkat kesilmişti. Hafif bir gülümsemeyle başımı öne eğdim. Kızıl saçlarım yüzümü örttü. Gülümsememi arttırdım. Profesör onu takip etmemisi istediğinde hemen başımı kaldırıp asasına baktım. Elini hafifce yuvarlayışını izledim. Asayı bileğiyle hareket ettiriyordu. Parmakları oldukça sabitti. Bende asayı onun tutuşu gibi tuttum. Bileiğimi oynak bir kıvama getirince asayı hafifce salladım. Sallarken dikkatli bir biçimde ' Agujaverto! ' dedim. Profesör'ün dediği gibi ' gu - ja ' hecelerine vurgu yapmayı unutmamıştım. Birden kibritlerimden biri hafife kıpırdandı. Gözlerimi kırpıştırırken baktığımda kibritin ucu sivrilmişti. Griye çalan rengini alan sivri uç gitgide yayılıyordu. Sonunda Profesör'ünkünden ufakda olsa bir toplu iğne çıkmıştı. Buna gülümsiyerek etrafa baktım. Yanımdaki kızlar hafif kıskançlıkla bakıyorlardı. Büyük gülümsememi yüzümden silmeden diğer kibritlerde alıştırma yapmak üzere elimdeki asayı düzelttim.
Denemelerimin çoğu başarılı olmuştu. Sadece bir kaç tanesinde ya uç sivrilmemiş yada gri rengine dönmemişti. Genede Profesör yaptıklarımı beyenmişti. Biz deneme yaparken etrafımızda dolanıp bize öğütler veriyordu. Benim denemelerimin böyle sonuçlar verdiğini görünce hafifce başını sallamıştı. Bende bu durumdan memnun olarka daha fazla çalışmaya başlamıştım. Dersin sonuna geldiğinde Profesör başındakigibi değildi. Derste eğlendiğini söylemişti ve bende onun umut ettiği gibi eğlenmiştim. Kötü başlasakda bu yılın sonunda birbirimize alışıp iyi geçineceğimizi düşünüyordum. Ödev lafı açıldığında şikayet eden öğrencielrden değildim. Bu dersi uzulüyle yapacaksam tabiki ödevide olacaktı. Sonradan cefasını ben çekecektim. Dersi sınavını vermek değildi , mühim olan öğrnemekti. Sınav zaten insanın başından geçen bir şeydi. Ödevimiz yedi paragraf uzunluğunda ünlü bir biçim değiştirme ustasını tanıtmaktı. Ben o an kimi analtacağımı çoktan seçmiştim. Hogwarts'ın eski müdür yardımcısı ve Biçim Değiştirme Profesör'ü Minerva Mcgonagall'dan başkasını seçmem saçma olurdu. Bunu düşününce neşem yerine gelmişti. Bir ara kütüphaneye uğramayı unutmamalıydım. Yedi paragraf yazacaksam iyi bir araştırmaya ihtiyacım vardı. Profesör iğnelerimizi ona teslim etmemizimsitediğinde benimkileri ufak kutusuna doldurup üzerine adımı iliştirdim. Öğrencilerin kalabalığı dağıldıktan sonra gidip kutumu Profesör'ün masasına bıraktım. Yerime geçip asamı kaldırdım. Bu arada Profesör'de çıkmamıza izin vermişti. Ben hemen Ida'nın yanına gittim. Onunla beraber dersin analizini yaparak dersliği terkettik.- Spoiler:
Rp Puanın ~ 24/25 Ödev ~ 10/10
| |
| | | John M. Herves Hufflepuff 1. Sınıf
Mesaj Sayısı : 9 Ruh Hali :
| Konu: John M. Herves C.tesi Eyl. 05, 2009 5:52 am | |
| Bir Pazartesi günü John M. Herves sabahın ilk ışıklarında gözlerini açtı. Aslında çok heyecanlıydı ama duruşu ve yüz ifadesi heyecanını göstermiyordu. Çünkü John sakin bir ifadeye sahipdi. Bugün ki heyecanının sebebi Hogwarts da gireceği ilk dersti. Hem de çok önem verdiği bir konuda. Profesör Moreau 'yu sadece bir kez görmüştü. Onun hakkında ki tek bildiği Hufflepuff mezunu olduğuydu. John da Hufflepuf öğrencisiydi ve bundan kesinlikle memnunuiyet duyuyordu.Ayrıca bazı sly li öğrencilerinde kötü amaçlarına daha şimdiden düşmüştü. John gözlerini açtığında birden ayağa kalktı. Komidinin üzerinde duran saatine baktı ve henüz ders saatinin gelmediğini görünce rahatladı. İlk dersi kaçırmak istemezdi tabiki. Yatağa tekrar yatarsa uyuyacağını biliyordu. Hemen cübbesini giydi ve odasından çıktı. Kahvaltı yapmak için Büyük Salon'a indiğinde birçok öğrencinin de orda olduğunu gördü.Ayrıca Profesörde oradaydı. Hemen yemeğini aldıktan sonra profesöre yakın bir masaya oturdu. Onunla sohbet etmek istiyordu ama bunun mümkün olmadığını oda biliyordu. Kahvaltısını bitirdikten sonra hemen yukarı çıkmak istedi. Ancak bir kaç slyterli öğrenci onu bir köşede sıkıştırarak dalga geçiyordu. John'un en sevmediği şey kendisinden dalga geçilmesiydi. O öğrencilee günlerini göstermesi gerekiyordu.Ancak şimdi değil. Çünkü eğer bunu yapmaya kalkışırsa derse geç kalabilir ve ilk günden Profesörde azar işitebilirdi. Onlara bakmadan merdivenlere yöneldi. Profesör yukarı çıkmıştı bile. Dersliğe girdiğinde profesör sandalyesinde oturuyordu. Hemen kendine bir sıra seçip oturdu.Dersin başlaması için henüz öğrenciler gelmemişti. john arkadaş edinmeye çalışıyor , sağındaki ve solundakiyle konuşmaya çalışıyordu. Hufflepuff öğrencisi olmak onu sevindiriyordu ancak bazı slytehrli öğrenciler onu sevmiyordu ve dalga geçmeye yelterniyorlardı. Neyseki Tüm öğrenciler geldi ve ders başlamıştı. Profesör tahtanın önüne gelerek kendini tanıttı ve bazı sliytehrli öğrencileri eleştiri altına tuttu. Bu beni rahatlatmıştı. Çünkü oda slytherli öğrencileri hiç sevmiyordu. Profesör kendini tanıttıktan sonra ekleyerek tahtaya şunları yazdı :Ders Amaçları:
1- Gerekli teorik bilgileri edinmek 2- Bu bilgileri ve Biçim Değiştirme'nin mantığını kavrayabilmek 3- Bu bilgileri uygulamaya koyabilmekProfesör bunların önemi açıkladıktan sonra herkesin sırasına birer kirbit koymuştu. Bizden bunları bir toplu iğneye dönüştürmemizi istiyordu. john'un istediği de buydu. Bir nesneyi başka bir nesneye çevirmek. Profesör ''Agujaverto'' dedi ve büyünün ismini söyleyemeyenler için telavfuzunu yaptı. Herkez önündeki kirbit çöpüne yoğunlaşmış kimisi bakıyor kimiside dönüştürmek için asasını bir o yana bir bu yana götütüryordu. John ise biraz baktından sonra içinden tekrarladığı sözleri dinliyordu.''Hadi John...Hadiii.Göster iyi bir Hufflepufflu öğrenci olduğunu'' John ilk denemesinde kibrit çöpünde bir değişiklik olmadı. 1-2-3-4 derken 5. denemesinde kibrit çöpü toplu iğneye dönüştü. John bugüne kadar hiç bu kadar mutlu olmamıştı. Profesör yaklaşık 20-25 dk lık bir zaman diliminden sonra herkezin birşeyler yapmaya çalıştığını ve yaptığını görerek gülümsedi. Ardından Ödevi verdi ."Ödeviniz yedi paragraflık bir deneme. Ünlü bir Biçim Değiştirme Ustasını seçip hakkında bir yazı yazıyorsunuz. Yazı bu kişinin kısa bir biyografisini ve Biçim Değiştirme'ye yaptığı katkıları içermeli. Bana bu kişinin tanınmasında Biçim Değiştirme'nin nasıl bir rol oynayabileceğini açıklayın. Ödevler bir sonraki derse dek teslim edilecek. Şimdi adlarınızı bir kağıda yazıp toplu iğnenize ya da her neye dönüştürmeye başardıysanız ona sarın ve masama bırakın." Ödev hakkında tabiki bir yorum yapmaya hakkı yoktu. Çünkü porofesör bizim için veriyordu o ödevleri. Çünkü her öğrenciden alacağı 7 paragraflık ödevi okumak onuda zorlayacaktır. Yani keyfinden değil bizim için veriyordu. İlk dersinde John'un profesöre kanı ısınmıştı.Onu hem bu güzel dersinden dolayı hemde bir hufflepufflu olmasından dolayı çok sevmişti. Bütün sınıf profesörün ağzından çıkan bir söze bakıyordu...'' Çıkabilirsiniz ! ''- Spoiler:
Rp Puanın ~ 10/25 Ödev verilmedi ~ 0/10
| |
| | | Edward Nigellus Moreau Gryffindor 1. Sınıf
Mesaj Sayısı : 1025 Ruh Hali : Nereden : Paris
Seviye RP Puanı: (10/100)
| Konu: Geri: İlk Ders (Offline) Paz Eyl. 06, 2009 8:35 am | |
| Harika bir sabahın güzel ışıklarıyla kalmıştım.Yatağımdan erkeklar tuvaletine gitmek için ayağı kalktım.İlk önce 2. kattaki erkeklar tuvaletine gittim sonra yatakhaneye dönüp Gryffindor armalı büyücü kıyafetimi giydim.Etrafı oynalı zarif motifleri olan asamı aldım ve arka cebime koydum.Kahvaltı salonuna inmek için hazırdım.yalnız bu sefer farklı olan bişi vardı ben yatakhanede kimsenin olmadığını yeni farketmiştim. Büyük bir hızla Kahvaltı salonuna indim birde baktım ki kahvaltı salonu bolu ilk defa geç kalmıştım ve sonra içimde çok i bir rahatlama olmuştu.Çünkü kahvaltı salonunda boş oduğunu görseydim derse geç kladığımı anlamış olucaktım ama ne yazık ki geç kalmamıştım.Kahvaltımı etmek için bir yer buldum.Her zamanki gibi kahvaltı tam takırdı.Masa muntazam bir şekille hazırlanmış herşeyi bulabilirdin kahvaltı da.Kahvaltımı etmiş dersliğe gtmek için Büyük salondan ayrılmak için kapıdan çıktım ama bi sorun vardı derslik nerdeydi.
Biçim değiştirme dersini ilk görecektim ilk günden geç kalmak istemiyordum.Ama malesef geç kalıcam gibi görünüyordu.En sonunda dersliği bulmuştum sınıfın kapısından sınıfa bakmıştım ki Professör [b][b]Audrey E. Moreau sınıfa çoktan gelmişti ama ndense sınıfta pek öğrenci yoktu meğersem derslği çoğu öğrenci bulamamış.Bu yüzden geç kalmıştı öğrenciler böyle olunca tek geç kalmadığımı anladım ve çok rahatladım içimdeki yanlızlık düşüncesi tamamen gitti ve sonra yenime geçip oturdum Professör derse ilk taahtaya kendi ismini yazarak geçti oturduğu yerden asasıyla tahtaya Audrey E. Moreau Biçim değiştirme Professörü yazdı ve ardından derse geçtik.Derse ilk dersin amacını anlatmaya başladı professör;1- Gerekli teorik bilgileri edinmek 2- Bu bilgileri ve Biçim Değiştirme'nin mantığını kavrayabilmek 3- Bu bilgileri uygulamaya koyabilmekBu bilgilerini bize verdikten sonra sıra ilk büyüye gelmişti büyünün aldı''Agujaverto'' büyüsüydü bu büyünün amacını bize açıklamaya başladı ProfessörAgujaverto; Cansız bir nesneyi başka bir cansız nesneye çevirme. Talimatlar: Masalara dağıtılan kibritleri büyüyle toplu iğneye çevirin.açıklamay yaptıktan sonra sıra bize gelmişti.Herkes önündeki kibrit çöplerini toplu iğneye çevirmeye çalışcaktı.Bende asmı aldım ve kibrit çöplerine Agucaverto diye bağırdım.Büyüyü yanlış söylemiştim.Tekrar denedim Agujaverto tekar dedim bu seferde asamı düzgün bir şekilde tutmamıştım.Tekrar denemek için hazırlandım ve Agujaverto bu sefer olmuştu kibrit çöpleri bi anda toplu iğne olmuştu.Herkes tek tek yapmaya başladı ve büyüyü öğrenmişlerdi bende öyleydim Yavaş yavaş dersin sonu geliyordu.Bu dersi çok sevmiştim çok zevkliydi.Professör ödevi verdi ben ise dersin devam etmesini istiyordum.Professör Audrey E. Moreau çok tatlı ve iyi kalpli biriydi onu çok sevmiştim.Kendisi ne kadarda katı disinplinlide dese bence katı biri değildi.Sıra ödeve gelmişti.Ödevde:Ödeviniz yedi paragraflık bir deneme. Ünlü bir Biçim Değiştirme Ustasını seçip hakkında bir yazı yazıyorsunuz. Yazı bu kişinin kısa bir biyografisini ve Biçim Değiştirme'ye yaptığı katkıları içermeli. Bana bu kişinin tanınmasında Biçim Değiştirme'nin nasıl bir rol oynayabileceğini açıklayın. Ödevler bir sonraki derse dek teslim edilecek. Şimdi adlarınızı bir kağıda yazıp toplu iğnenize ya da her neye dönüştürmeye başardıysanız ona sarın ve masama bırakın." Ödev biraz zordu ama yapcaktım , ödevi yazdıktan sonra herkez dışarıya çıkıyordu.Kitabımı aldım ve bende dışarı cıktım.
- Spoiler:
Rp Puanın ~ 9/25 Ödev verilmedi ~ 0/10
| |
| | | Fleur De La Queller Ravenclaw 1. Sınıf
Mesaj Sayısı : 51 Ruh Hali :
| Konu: Geri: İlk Ders (Offline) Çarş. Eyl. 09, 2009 3:15 pm | |
| İkinci dersten sıkıntıyla çıkmıştı. Sıkıntısı dersten değil, dersin bitmesindendi. İksir Profesörünü çok sevmişti çünkü. Koridorda ilerlemeye başladı. Bu gün ikizini pek görememişti. 'Nerdesin Georgina?' diye düşündü Fleur. İkizi de sanki onu duymuşçasına yanı başında bitiverdi. "Selam!" dedi Georgina. "Selam! Nerelerdeydin? Seni çok merak ettim." dedi Fleur. "Biraz rahatsızdım." dedi Georgina gayet neşeli bir şekilde. Fleur'un korkuyla açılan gri - mavi gözlerini görünce "Önemli bir şey yok. Birazcık üşüttüm." hala ikna olmadığını fark etti ikizinin "Hastane kanadına gittim. Endişelenme gayet iyiyim!" dedi kanıtlarcasına gülümseyerek. En sonunda ikna olmuştu Fleur başıyla onayladı. "Yanlız benim biraz dinlenmem gerekiyor." dedi ders zili çalarken. Fleur'a iyi dersler diledi ve yatakhaneye doğru yürümeye başladı. Fleur da endişesi geçtiği için gülümseyerek Biçim Değiştirme için yola koyuldu.Sınıfa girdiğinde Profesör çoktan gelmişti. Utanarak en öndeki sıralardan birine oturdu. O sırada tahtada yazanlar ilgisini çekmişti.Biçim Değiştirme Profesörü Audrey Elisabeth Moreau Profesörün adı buydu. 'Hoş bir isim.' diye düşündü. Elisabeth ismini severdi. O sırada sınıf dolmaya başlamıştı. Hufflepufflar biraz çekinerek, Gryffindorlar kendinden emin bir şekilde, Slytherinler sinsi ama hoş sırıtışlarıyla ve Ravenclawlar bilge adımlarla. "Pekala sınıf. En sonunda gelmeyi başardınız. Hepinize tebrikler. Daha kötüsünü bekliyordum. Genelde 1. sınıflar hep yollarını şaşırırlar, şu arkada oturan değerli Slytherinler bile, her ne kadar aralarından birkaçı okulun sahipleri olduklarına inanmayı tercih etseler de." dedi Profesör. Bir an güldüğünü sanmıştı Fleur. Bazı Gryffindorlar kendini tutamamış gülüyorlardı. Herhalde tarafsız olduğu için bir tepki göstermemişti Fleur. Slytherinle veya başka bir binayla problemi yoktu sonuçta. "Tahmin edebileceğiniz üzere ben Biçim Değiştirme öğretmeninizim. Bana Profesör Moreau diyeceksiniz. Hufflepuff mezunu olduğum için beni küçümsemeye kalkacak saygıdeğer öğrencilerime lanetlerde uzman olduğumu hatırlatmak isterim. Tabi canınız için korkmanıza gerek yok. İşimi kaybetmek istemem." demişti Profesör. Zaten Slytherin olmadığına emindi. Aslında Gryffindorlu sanmıştı. Acaba neden böyle davranıyordu? 'Herhalde kötü davranmışlardır.' diye düşündü Fleur biraz üzülerek. Kendisine hiç kimse kötü davranmıyordu. Bu yüzden kimseyle alay etmiyordu. Profesör devam etti "Ben katı, disiplinli ve sorumluluklara önem veren bir öğretmenim - aynı zamanda da oldukça adilim. Gerekirse kendi binamdan da puan kırabilirim, hiç şüpheniz olmasın. Herhangi bir tatsızlık çıkmasını istemiyorum; yani siz benim kurallarıma uyun, ben de size istediğiniz muameleyi göstereyim. Sizden belli beklentilerim var ve onları karşıladığınız sürece herhangi bir problem yaşamayacağımızı düşünüyorum. Lütfen dediklerimi ciddiye alın - almamanız sizin kaybınız olur ve bunu ne ben isterim ne de siz istersiniz. Beni sevmek zorunda değilsiniz; fakat bana saygı duymak zorundasınız. Ne kadar yetenekli veya zengin veya önemli olduğunuz umrumda değil. Bu sınıfta sizden istenen saygı ve dikkat. Bu kadar. Bunu yapamayacak zavallılar için ayrı bir şeyler düşünürüm. Anlaşıldı mı?". Etrafına bakındı. Gryffindorlar ve Hufflepufflar sakince sallıyorlardı kafalarını. Slytherinler ve bazı Ravenclawlar mırıldanarak cevaplamışlardı. Ravenclawlardan kendisi de dahil olmak üzere bir grupta sakince onaylamıştı. Bu Profesörle bir derdi olmayacağını düşünüyordu Fleur. 'Tabii ki ödevlerimi yaptığım sürece.' iç geçirdi. Profesör asasını tahtaya tutmuştu.Ders Amaçları:
1- Gerekli teorik bilgileri edinmek 2- Bu bilgileri ve Biçim Değiştirme'nin mantığını kavrayabilmek 3- Bu bilgileri uygulamaya koyabilmekYazıyordu tahtada. Fleur da dikkatlice not aldı. Yazdıklarına baktı, oldukça güzel yazmıştı. Dinlemeye ve bakmaya devam etti. "Bu amaçları önemsemeyin, önemli olan sınavları geçmek demek isterdim. İşim bayağı kolaylaşırdı. Ama bu doğru değil. Eğer hayatınızı birer cadı ve büyücü olarak geçirmek istiyorsanız Biçim Değiştirme'yi düzgün bir şekilde öğrenmek zorundasınız. Burada ben devreye giriyorum. Amaçlar hakkında sorunuz varsa şimdi sorun." dedi profesör. Oldukça da haklıydı. Tabii ki anlayabilene! Bir sorusu yoktu. Etrafa bakındı kimse bir şey sormamıştı. Bakışlarını profesöre çevirdi. Konu: Uygulama
Agujaverto; Cansız bir nesneyi başka bir cansız nesneye çevirme. Talimatlar: Masalara dağıtılan kibritleri büyüyle toplu iğneye çevirin. Yazmıştı tahtaya. Fleur hemen not etti büyüyü elinden geldiğice hoş, itatik bir yazıyla. Profesöre baktı nazik bir el hareketiyle toplu iğneye çevirmişti kibritini. Bazı öğrencilerin hayranlıkla baktığını gördü. Dikkatini Profesörün el hareketine vermeye çalışıyordu. Artık herkes kendi masasındaki kibritlere yoğunlaşmıştı. Şaşkın bir çocuk yanlışlıkla - nasıl yaptı bilinmez- kibritini bardağa çevirmişti. Sadece bardak olsa iyiydi. Horlayan bir bardağa çevirmişti. İstemeden güldü. Yanlış anlaşılmamak için kendini toparladı. Profesörün yaptığı nazik el hareketini taklit ederek "Agujaverto!" dedi. Oldukça düzgün bir toplu iğne yapmıştı. Kendine gülümsedi. "Ödeviniz yedi paragraflık bir deneme. Ünlü bir Biçim Değiştirme Ustasını seçip hakkında bir yazı yazıyorsunuz. Yazı bu kişinin kısa bir biyografisini ve Biçim Değiştirme'ye yaptığı katkıları içermeli. Bana bu kişinin tanınmasında Biçim Değiştirme'nin nasıl bir rol oynayabileceğini açıklayın. Ödevler bir sonraki derse dek teslim edilecek. Şimdi adlarınızı bir kağıda yazıp toplu iğnenize ya da her neye dönüştürmeye başardıysanız ona sarın ve masama bırakın." dedi Profesör. Fleur yedi paragrafı duyunca sıkılmıştı. Hem kimin hakkında yazacaktı ki! Yine de sesini çıkarmadı, toplu iğnesini düzgün bir şekilde 'Fleur De La Quelle' yazdığı kağıda sardı ve zil çaldığında Profesörün masasına paketi bırakarak "İyi günler Profesör." dedi ve sınıftan çıktı.- Spoiler:
Rp Puanın ~ 19/25 Ödev verilmedi ~ 0/10
| |
| | | Georgina De La Queller Ravenclaw 1. Sınıf ~ Mitoloji Dersliği Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 106 Ruh Hali :
Seviye RP Puanı: (66/100)
| Konu: Geri: İlk Ders (Offline) Perş. Eyl. 10, 2009 5:16 am | |
| Georgina o sabah uyandığında kendini uykusunu tam olarak almış canlı biri gibi issetmesi gerekirken, hasta ve yorgun hissediyordu. Belli k iyine üşütmüştü. Ayın en az 2 haftası Georgina hasta olarak dolaşırdı ortalıklarda. Zayıf bir bünyesi vardı. Ailesinden gelen sevimiz bir gen daha... Kalkıp hastane kanadına gitmeye ve kendini garantiye almaya karar verdi.
Hastane kanadından çıkmış Hogwarts'ın devasa koridorlarında yürüken Fleur'u gördü. Hemen yanına koştu ve yanağına tatlı bir öpücük kondurdu. ''Selam'' Fleur ona birkaç endişeli söz sarfetti. Georgina onu güç bela sakinleştirdikten sonra farklı yönlere ayrıldılar.
Dersten önce biraz dinlenmek istiyordu. Ancak dersliğe doğru koşan birkaç arkadaşını görünce fikrini değiştirdi ve hızlı adımlarla dersliğe doğru yürümeye başladı.
"Tahmin edebileceğiniz üzere ben Biçim Değiştirme öğretmeninizim. Bana Profesör Moreau diyeceksiniz. Hufflepuff mezunu olduğum için beni küçümsemeye kalkacak saygıdeğer öğrencilerime lanetlerde uzman olduğumu hatırlatmak isterim.Tabi canınız için korkmanıza gerek yok. İşimi kaybetmek istemem."
Georgina dersliğin kapısında belirdiğinde ders çoktan başlamış, tanışma faslına geçilmişti bile.Georgina utana sıkıla, oflaya poflaya boş yerlerden birini bulmaya çalıştı. Daha sonra kendine el eden sevgili ikizini gördü ve sevinçle zıplayarak yanına koştu. Oturdu ve Bayan Moreau'yu pür dikkat dinlemeye başladı.Profesör onlara gerçekten de güzel şeyler anlatıyordu. Georgina her zaman katı kurallı ve disiplinli insanları sevmişti. Özellikle de böyle öğretmenleri. Çünkü prensipleri olan öğretmenler hiçbir öğrenci arasında kayırma yapmaz, onları eşit derecelerde değerlendirirdi.
Profesör artık derse geçmeleri gerektiğini ve ilk derste kibriti toplu iğneye çevirmeyi uygulayacakalrını söyledi onlara. Asasını kaldırarak tahtaya konuyu ve nasıl yapılacağını yazdı. Önce kendisi gösterdi nasıl uygulanması gerektiğini. Sonra da herkes yavaş yavaş denemeye başladı. Georgina ilk denemesinde başarılı olamamıştı malesef. Acaba kelimeyi mi yanlış söylüyordu? Bir kez daha denemek istedi yine olmadı. Fleur'a doğru çevirdi kafasını. Fleur gözlerini kocaman açmış burun ucu kibrite değecek kadar çok yaklaşmış asasına bakıyordu. Her zamanki saçma sapan konsantre olma yöntemlerinden biriydi bu da işte...Bir kez daha deneyecekti, pes etmek yoktu. Hem profesör 10 denemelik hakalrının olduğunu söylemişti! Konsantre oldu ve asasını kibrite yöneltti. Gözlerini sımsıkı kapadı. ''Agu-javerto!''
Tıpkı profesörün söylediği gibi gu ve ja eklerini bastırarak söylemişti. Gözlerini açtı ve çığlık atmamak için kendini zor tuttu. Başarmıştı! Hem de henüz üçüncü denemesi olmasına rağmen... Kibriti bir toplu iğneye çevirebilmişti. Her ne kadar paslı ve şekilsiz bir toplu iğne olsa da...
Profesör ödevlerini verdikten sonra sırayla adlarının yazdığı kağıt içindeki dönüşümlerini masaya bırakmaya başladılar. Ders bitmişti sonunda. Georgina bu dersin son derece eğlenceli ve çılgın bir ders olduğunu düşünmüştü. Başınıza gelecek türlü şeylerin neler olduğu belli olmasa bile...
- Spoiler:
Rp Puanın ~ 20/25 Ödev verilmedi ~ 0/10
| |
| | | | İlk Ders (Offline) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|