Sabahın Işıyan İlk Işıkları,İnsanların Yavaşça Uyanmaya Başlayıp,Çimenlerin Rüzgarla Yavaşça Sağa-Sola Sallandığı Saatler,Sabahla Beraber Silinen Karanlık,İnsanların Korktuğu Ve Bir O Kadar Yapmacık Olan.Aydınlık Olmadan Yaşayamayan Karanlığın Çökeceği Gibi Yavaşça Aşağıya Doğru İniyordu.Onun Yerine Gelen Aydınlık,İnsanların Daha Rahat Bir Biçimde Olmasını Sağlıyordu.Eiffel'i Dik Olarak Kesen Bir Odanın İçinde Uyuyordu.Gözleri Kasılmış,Her An Açılacakmış Gibi Kıpırdıyordu Göz Kapakları.Gözleri Güneşin Yavaşça Doğuşu Gibi Açılıyordu.Gözlerindeki,Boşluk Ve Hissizlik Yerini Umutlu Ve Sevinçli Parıldayan Gözlere Bıraktı,Kendisini Bulmaya Çalışıyordu,Yavaşça Yatağından Çıktı Ve Lavaboya Doğru Yavaşça Yol Aldı.Yürürken Ayaklarının Çıkardığı Ses Ve Işığın İçeri Dolma Sahnesi,Klasik Ama İnsanı Mutlu Eden Şeylerdi.Lavabodaki Musluğu Yavaşça Açtı Ve Avucuna Doldurduğu Suyu Yüzüne Çarpmaya Başladı,Birkaç Denemeden Sonra Göz Kapağı Hafiflemişti Ve Yüzündeki Mutluluk Geri Dönmüştü.Yavaşça Odaya Gitti Ve Üstüne T-Shirt Altına Kot Geçirdikten Sonra Ceketini Alıp Çıktı,Eiffel'in Tepesine Doğru Çıktı,Birkaç Dakika Sonra Oradaydı,Boş Bir Masaya Oturdu,Paris'i Görebileceği Bir Yere Oturdu.Gözlerini İleri Dikti Ve Paris'in Güzelliklerini İzliyordu O Anda Yanına Gelen Güzel Bayanın Sesiyle Kendine Geldi "Que voudriez-vous monsieur?" Jason'u Fransız Sanmıştı Herhalde,Fransız Sanılmak Hoşuna Gidiyordu,Gözlerini Kısarak Ona Baktı Ve Gülümseyişiyle "Une omelette au fromage et du café" Kız Yavaşça Yanından Gitti,James Bu Manzarayla Baş Başa Kaldı...
*Une omelette au fromage et du café = Bir Peynirli Omlet Ve Kahve
*Que voudriez-vous monsieur = Ne istiyorsunuz efendim