Krystle bir elinde sandığı, diğer elinde baykuşuyla ağır ağır peron 9 3 çeyreğe koyuldu. Ama burayı bulamıyordu. Aslına bakılırsa böyle bir sayı olmadığından da emindi.Keşke annesiyle babası yanında olsaydı. Kolaylıkla bulurdu. Krystle bir duvara yaslandı ve düşünmeye başladı...
O da ne? Duvarın içinden geçmişti. Nasıl yapmıştı bunu? Hala anlayamamıştı. etrafına bakındı.Karçısında peron 9 3 çeyrek ve Hogwarts'ın görkemli Exrpress'i duruyordu. Hemen içeri girdi. Kompartıman 1 boştu. Oraya oturdu. O sırada aynı onun gibii okul eşyaları olan bir kız geldi kompartımana.Kızın saçları sarıydı. Çok uzundu. Kız Krystle'ye çok tatlı,arkadaş canlısı göründü. Onunla tanışsa mıydı? Ama o bir yabancıydı. Krystle bunları düşünürken biraz ince bir ses ona sordu:
-Merhaba. Oturabilir miyim?
- Tabiiki. (Keşke o konuşsaydı çok utanmıştı)
-Senin adın ne?
-Ben Krystle. Sen?
-Ben de Gabriella. Tanıştığımıza memnun oldum
-Ben de. Heyecanlı mısın?
-Ne için heyecanlı olmam gerekiyor?
-Hogwarts'a gidiyoruz.
-Yoo. Heyecanlı değilim. Sen hangi binaya seçilmeyi istiyorsun?
- Slytherin dışında ne olursa.
-Ben Gryffindor'a seçilme istiyorum.
-Umarım aynı sınıfa seçiliriz.
O sırada elinde kurbağasıyla saçları siyah bir erkek çocuğu geldi. Krystle artık emindi ilk o soracaktı.”Burası boş gelmek ister misin?” Çocuk çok etkilenmiş gözüküyordu. Besbelli Krystle’den hoşlanmıştı. Krystle kendininde öyle olduğunu kendi kendine inkâr ediyordu. Çünkü kim onun gibi bir kızdan hoşlanırdı ki.
-Merhaba
-Merhaba. Senin adın ne?
-Ben Fred. Ya senin adın ne?
-Ben de Krystle. O da arkadaşım Gabriella. Üçümüz arkadaş olalım mı?
-Ah. Tabii neden olmasın dedi Gabriella.
-Benim içinde sorun yok.
Böylece üç arkadaş birlikte sohbete başladılar.
-Ben Gryffindor’a seçilmek istiyorum dedi Fred.
-Ben de dedi Gabriella.
-Eh madem iki arkadaşım Gryffindor.Ben de Gryffindor olmak istiyorum o zaman.
Gülüştüler. Krystle Zamanın nasıl su gibi akıp geçtiğini anlayamamıştı. Ama Hogwarts’a gelmişlerdi bile…