Güzel bir gün...

Konu: Güzel bir gün... Cuma Eyl. 04, 2009 5:30 am

Malikanede odasındaydı. Bembeyaz yatak perdeleri rüzgarla dans ediyordu. Hafif aralık kalmış camın arasındaki meltem yüzünü okşuyordu. Tatlı rüyalarını bırakarak kalktı. Sabahı kucaklarcasına gülümsedi. Ve bugünün önemi... Onun için özeldi. Sevdiği adamla buluşacaktı çünkü. Hemen dolabı açtı. 'Ne giysem? Şu nasıl? Hayır çok sade. Bu? Çok süslü...' fazla vakit geçmeden dar, zümrüt yeşili, dizlerinde biten, gümüş işlemeli, nazik bir elbise giydi. Aynanın karşısına geçti ve kendini süzmeye başladı. Asasını kaldırdı ve kısa nazik hareketlerle saçını ve makyajını yapmaya koyuldu. Makyajının çok koyu olmamasına özen gösterdi, güzelliğinin gizlenmesini istemiyordu. Sadece hafif bir göz kalemi ve ruj sürdü. Saçını sadece düzleştirdi. Gerçekten harika görünüyordu. Kendisi de güzelliğinden tatmin olduktan sonra gitmek için ayağa kalktı ve 'pop' sesiyle ortadan kayboldu.

Çayhaneye girdi. Kısa ve kontrollü adımlarla heyecanını bastırarak ilerledi. Genç adam henüz gelmemişti. Suratını asmamaya çalışarak boş süslü masalardan birine oturdu ve ilk defa geldiği bu yeri incelemeye başladı. Heryerde pembe ve tonları vardı. Etrafta kalpçikler ve gül yaprakları... Pembeyi sevmezdi. Ama sevdiği adam için katlanmalıydı. 'Gerçi herhalde o da sevmez burayı!' diye düşündü 'Umarım çok geç kalmaz...' bakışlarını ona doğru gelen garsona çevirdi "Madam Puddifoot'un Çayhanesine hoşgeldiniz. Bir şey istermiydiniz?" dedi sevecen bir şekilde garson. "Hayır, birini bekliyorum." dedi sert bir şekilde. Kendisinden düşük mevkilerle konuşmaktan hoşlanmazdı, onlara iyi davranmaktan da. Garson onaylayarak uzaklaştı. Belli ki kırılmıştı. Ama o böyle şeylere önem vermezdi. Genç adamı beklerken pembeye boğulmuş odaya tiksinerek baktı, hemen kendini toparladı ve düşünmemeye çalışarak sokağı izlemeye başladı.

Konu: Geri: Güzel bir gün... Cuma Eyl. 04, 2009 11:50 am

Edward üstüne ne giyeceğine daha karar verememişti.Sonunda kendine ugun siyah bir t-shirt giydi.Aynaya baktı.Beğenince, asasını çıkararak Hogsmeade'e cisimlendi.Biraz yürüdükten sonra, Madam Puddifoot'un Çayhanesi önünde durdu.İçeri girmeye korkuyordu.Ama kapıyı açtı.Buluşçağı kişiyi görünce sevindi.Yanına oturunca :

Özür Dilerim Beklettim sanırım.

Dedi nazik bir şekilde.Garson çokan yanlarına gelmişti.
Garson:
-Ne istersiniz acaba?
-Emin değilim, ama birşey içmicem.Sonra belki içerim.
sen ne içersin? Dedi buluştuğu kişiye dönerek.
Edward heyacana kapılmıştı,ama belli etmiyordu.Yanındaki suyu içerek gülümsedi.Cevabını bekliyordu.Edward yerde bulduğu Kolyeyi aldı.Ve yavaş bir şekilde Uzattı.Bu senin için. dedi iyi bir şekilde.
-----------------------------------------------------------------
_________________

Konu: Geri: Güzel bir gün... Cuma Eyl. 04, 2009 12:13 pm

Sonunda gelmişti. O da en az kendisi gibi heyecanlıydı. Bunu göremiyordu ama hissediyordu. Bugün siyah bir t-shirt giymişti. Siyah ona yakışıyordu. Onu görür görmez gülümsedi ve "Özür dilerim. Beklettim sanırım." dedi. Wise de gülümseyerek "Önemli değil. Zaten yeni geldim sayılır." dedi kibar olmaya çalışarak. Garson yine gelmişti "Ne istersiniz acaba?" dedi. "Emin değilim, ama birşey içmicem.Sonra belki içerim.
sen ne içersin?" dedi Edward. "Kahve alayım." dedi ve hafifçe gülümsedi. Garson gideli çok olmamıştı ki Edward ona çok güzel bir kolye uzattı "Bu senin için." dedi. Wise bu süprizi hiç beklemiyordu. Şaşkındı ama sevinçliydi. "Teşekkür ederim. Bu çok güzel bir kolye. Hiç gerek yoktu." dedi yanakları pembeleşerek. Kolyesini boynuna taktı ve düzeltti. Sonra gülümseyerek Edward'a döndü.

Konu: Geri: Güzel bir gün... Cuma Eyl. 04, 2009 12:40 pm

Edward'da Wise ilen göz göze gelmişti sonunda.Heyacanı gitmişti sonunda.Sonra gözlerini, Dükkanın etrafında gezdirmeye başladı.Dükkanı sevmemişti.Herşey Pembeydi.Wise'nin içtiği kahve bardağı bile pembeydi!.Edward fazla belli etmek istemedi.Wise'ye dönerek,
Ben birazdan gelirim,dışarıda kücücük bir işim var Diyip, kapıya doğru yöneldi.Kapıdan çıktığında,bir nefes aldı.Kolyeyi bulduğu yere doğru gitmeye başladı.Giderken sihirlen bir çiçek buketi yapıp eline aldı.Biraz daha nefes aldıktan sonra,Kapıya doğru gitti.içeri girdiğinde, yine gülümsemesi gitmişti.Ama tekrar yüzene küçük bir gülümseme yerleştirerek Wise'e doğru gitti.Çiçeği arkasında saklıyordu.Çiçeği Wise'e gösterip,
Bunlar da senin için dedi farklı bir gülümsemeylen.

Konu: Geri: Güzel bir gün... Cuma Eyl. 04, 2009 12:56 pm

Edward ile göz göze gelince rahatladı. Daha sakin tavırlarla bakınmaya başladı. Garson elinde dantelli pembe bir tepsiyle geliyordu. Wise pembe bardağı görünce neredeyse delirecekti. 'Pembe, pembe, yine pembe! Iyyy...' diye iç geçirdi. Sinirini bastırdı, suratının asılmasını engelledi ve bir şey belli etmeden içmeye başladı. O sırada Edward "Ben birazdan gelirim,dışarıda kücücük bir işim var" diyip, kapıya doğru yöneldi. O sırada Wise pembe nefretini kısa bir sürede olsa rahatça yaşadı. Edward'ın kapıdan çıktığında, rahat bir nefes aldığını gördü. Wise artık kalkmanın iyi bir fikir olduğunu düşünerek ve pembe denizinden kurtulacağı zamanı hayal ederek rahatladı ve kahvesini hızla içmeye başladı. Kahvesi bitmiş hesabı ödemişti. O sırada Edward dönmüştü. Ama bir şey vardı sanki. Arkasındaki neydi öyle! En sonunda Edward çiçekleri çıkarmış ona uzatarak "Bunlar senin için." dedi. 'Tanrım ne romantik çocuk. Çok tatlı!' diye iç geçirdi ve kendini tutmayarak gülümsedi. "Teşekkürler, kalkalımmı?" dedi biraz daha yaklaşarak "Burası fazla pembe!" dedi ve pembeden nefret ettiğini belli eden ufak bir kahkaha attı.

Konu: Geri: Güzel bir gün... Cuma Eyl. 04, 2009 1:11 pm

Bencede iyi olur kalkmamız. dedi Edward.Garsona dönerek:
Bana bir tane limonta getirebilirmisiniz acaba.Ama pembe olmasın! dedi gülerek.O sırada Edward ayakkabısını iplerini bağladı.Garson limonatayı getrince, Edward rahatlamıştı.Sonunda pembe değil!Mavi bir bardakta duruyordu.Edward parasını ödüyerek.Wise'nin elinden tuttu, ve:
Çok güzel bir gündü. Diyerek Wise'nin yanağına bir öpücük kondurdu.Edward :
-Ben gidiyorum.Sonra görüşürüz Wise.
-İstersen seni bırakabilirim.Nereye gitmek istiyosan. Dedi Edward.
Dışarısı soğuktu.Onun için Edward, hırkasını giydikten sonra, Wise'e baktı.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Konu: Geri: Güzel bir gün... Cuma Eyl. 04, 2009 1:37 pm

Bencede iyi olur kalkmamız. dedi Edward. O da pembeden kurtulmanın sevincine katıldı. Aslında Edward'dı görmeyeceği için üzülüyordu. Yeni buluşmalarına rağmen! Wise bunları düşünürken Edward garsona dönerek:
Bana bir tane limonta getirebilirmisiniz acaba.Ama pembe olmasın! dedi gülerek. O da gülmüştü Edwardla. O sırada Edward ayakkabısını iplerini bağladı. Garson limonatayı getirince, Edward rahatlamıştı. Wise ise oldukça şaşkındı. Sonunda pembe değil! Mavi bir bardakta duruyordu. Bu dükkanda her şeyin pembe olduğunu sanıyordu Wise oysa ki! Edward parasını ödeyerek. Wise'in elinden tuttu, ve:
Çok güzel bir gündü. Diyerek Wise'in yanağına bir öpücük kondurdu. Wise ilk öpücüğü olduğu için kızarmıştı. Gülümseyerek Edward'a baktı. Edward :
-Ben gidiyorum.Sonra görüşürüz Wise.

-Görüşürüz. Her şey için teşekkürler Ed.

-İstersen seni bırakabilirim.Nereye gitmek istiyosan. Dedi Edward.

-Malikaneye döneceğim. Sorduğun için sağol ama benim için yolu uzatıp hastalanmanı istemem. Güzel bir gündü...
dedi ve 'pop' sesiyle kayboldu.

Konu: Geri: Güzel bir gün... Cuma Eyl. 04, 2009 1:41 pm

Rp bitmiştir.! Razz

» Güzel bir gün...
» Berbat bir gün, güzel bir tanışma.