''Kardeş Marcs sen burada ne arıyorsun?'' duyduğu sesi söyleyen kişinin yüzüne bakıyordum ve sonunda Eiffel'İn tepesine vardık yemek yemeye başlamıştık ve olaya bak Caius yine SYB Derslerinden anlatmaya başladı hep anlattığı şeylerdi belkide Kai ile takılmamalıydım Kai'ye:-''Susarmısın artık?''Kai şaşkın bir yüzle bana bakarken ben sessizliği tekrar bozdum:-''2 gündür aynı şeyleri dinliyorum.Sen hiç SYB'dEn başka birşey bilmezmisin kardeş?''Kai alınmış gibi gözükmüyordu sonuçta kimden bahsediyordum o benim abimdi ama birbirimize kardeş diyorduk veya isimlerimizle hitap ederdik ve Kai çabuk kırılıp,alınıp veya üzülecek biriyse Kai benim abim değildir demektir Anka-Kuşu'nun gözlerinden yaş dökmek ne kadar zorsa abimide kırmak,üzmek,ağlatmak fazlasıyla zordu ve sonuçta konuyu kapattım ve:-''Eee buraya seni çeken neydi Kai?''