Okul Kitapları

Konu: Okul Kitapları C.tesi Tem. 25, 2009 11:32 am

Sıcak bir gündü.

Flourish&Blotts'a girdiğimde içerisi neredeyse bomboştu. Uzaktaki bir köşede tuhaf giyinimli bir cadı ve az ilerdeki rafların önünde tanınmak istemediği giyinişinden belli olan bir adam vardı. Adam olduğu kanısına omuzlarının genişliğinden vardım, yoksa ne yüzü ne de vücudunun başka bir bölümü görünür durumda değildi.

'İlginç...' diye düşündüm. 'Acaba o siyah kumaşın içinde pişmiyor mudur?'

Alnımdan akmaya yeni başlamış olan ter damlasını sildim. Biraz daha etrafıma bakındım. Her taraf raflarla doluydu, rafların üstünde de dik bir şekilde dikkatlice yerleştirilmiş kitaplar vardı. O kitapların üstünde ise yer olmamasından dolayı yatay olarak koyulmuş kitaplar duruyordu.

Yavaş yavaş ilerledim. Görevliyi arıyordum, ama onu bir türlü göremedim. Tam dükkanın en diplerindeyken aniden omzumda birşey hissettim. İrkilmemden dolayı zıplarcasına arkamı döndüm.

"Özür dilerim." dedi görevli bana. "Yardım edebilir miyim?"

Almam gereken bütün kitapların ismi zaten aklımdaydı, ama hepsini saymaktansa çapraz olarak astığım küçük, siyah çantamın ön gözünden katlanmış bir kağıt çıkardım ve görevliye uzattım.

"Okul için." dedim her ne kadar gereksiz olduğunu bilsem de.

Gözleri kağıdın üstünde hızla kaydı. Sonra hareketsiz kaldılar.

"Gel benimle."

Onu dükkanın girişine kadar takip ettim. Girerken gördüğüm cadı hala aynı yerdeydi ama "gizemli" adam gitmişti. Birkaç yeni kişi daha vardı, ama onlara dikkat etmedim.

"Tut şunu."

Görevlinin kitapları bulmaya başladığını fark etmemiştim. Hemen elindeki kitabı aldım. Sonra çoğu aynı raftan olmak üzere birkaç tane kitap daha verdi.

"Listedeki diğer kitaplar daha elimize ulaşmadı." diye açıklamada bulundu. "Onlar için sonra yine gelmen gerekecek."

"Peki. Eğer bir mahzuru yoksa ben romanlara bakarken bu kitaplar şurda durabilir mi?" dedim bir masayı göstererek.

Yaşlı adam kocaman gülümsedi. Onun için kazanacağı her Knut çok önemliydi belli ki.

"Tabii ki."

Ve ben de görevliyi ararken dikkatimi çeken ama "Sonra bakarım." diye düşünüp incelemeyi ertelediğim kitabın olduğu rafa doğru gittim.

Konu: Geri: Okul Kitapları Paz Tem. 26, 2009 4:49 pm

O rahatsızlık verici yağmurlu günlerden sonra güneşli bir gündü karşımdaki. Sonunda bulutların önü geçebilmeyi başaran güneş var gücüyle parlayarak kutlama yapıyorumuş gibi görünüyordu. O ışığını uzun süre ondan mahrum kalmış her köşeye yaymak için tüm gücüyle parlaken ben de alışverişe çıkmak için hazılanıyordum. Çok nadir ortaya çıkan güneşli bir gün yine her zamanki gibi nedensiz bi şekilde mutlu olmamı sağlamıştı. Bu neşeyi evdeki herkese yayıp Diagon Yolu'na doğru yola çıktım..

Elimde 4. sınıf için gerekenlerin listesiyle birlikte sokaklarda dolanırken ilk uğramam gereken yerin Flourish & Blotts olmasına karar verdim. Benim gibi birisi için olağan dışı bi karar değildi tabii ki. "Hem gerekenler listesinde okul kitaplarından daha önemli ne olabilirdi ki?"diye düşünürken bir an için güneşin gözümü almasıyla birlikte aslında hiç dükkanlara girmeyip "Bu güzel havanın tadını mı çıkarsam?" diye düşünmedim de değil. Ama Flourish&Blotts'a gelmiştim zaten bu yüzden bu düşüncemi bir kenara itip içeri girdim...

Her zaman olduğu gibi kitapların neden olduğu çok hoşuma giden o güzel koku karşıladı ilk beni. Gözlerim Bay Riley'i aradı. Kapının girişindeki zil sesi dikkatini üzerime çekmiş olacak ki onu gördüğümde o da bana bakıyordu. Gülümseyip başımla selam verdim. O da aynı şekilde karşılık verdi ve ilgilendiği kişiye döndü. Önce çevreye bir göz attım. İçerisi çok da kalabalık sayılmazdı her zamanki gibiydi. Daha sonra ben de o işini bitirene kadar oyalanmak için kitapları incelemek üzere girişin hemen yanındaki kitaplığa yöneldim.

Kitaplarla hep çok ilgilenen bir insandım fakat Hogwarts'a başladığımdan beri Flourish&Blotts'dan nerdeyse çıkmaz olmuştum. Sürekli buraya gelip yeni kitaplar satın almak dört sene de artık alışkanlık haline gelmişti. Buraya ilk geldiğim gün koca bir dükkan dolusu hazineyi pek farkedememiştim. Zaten Hogwarts'a yeni başlayacak bir öğrenciden başka nasıl bir davranış beklenebilirdi ki... Bir an önce okul için gerekli olan kitapları alıp burdan çıkmak istemiştim. İlk defa Diagon Yolun'a gelmiştim ve diğer dükkanları, daha neler alıcağımızı, nasıl insanlarla karşılacağımı merak ederken kitaplar dikkatimi üzerlerini çekmeyi başaramamışlardı. Eski günleri hatırlayınca yüzümde bir gülümseme belirdi. Çok kısa bir zaman içinde gelip geçen bu düşünceden sıyrılınca Bay Riley 'nin hala aynı kişiyle ilgilendiğini gördüm. Kızın yüzü çok tanıdık geliyordu ama çıkaramadım. Kimdi diye düşünürken Bay Riley'in bana doğru gelmeye başladığını gördüm. Hep olduğu gibi gözülükleri gözündeydi ve saçları arkaya doğru taranmıştı.

"Merhaba Clementine." dedi yanıma geldiğinde güler yüzüyle. Çok sık uğradığım için artık beni tanıyordu.

Elimdeki kitap listesini verip "Bu sene dördüncü sınıfım, okul kitaplarını almaya geldim." dedim.

Listeye bakmaya gerek duymadan "Şurdaki kız da bu kitapları sordu fakat hepsi henüz elimize ulaşmadı."dedi az önce tanıyamadığım kızı gösterek. "Ona da dediğim gibi bazıları için sonra tekrar gelmen gerekecek." Bu cevabı bekliyordum aslında. Okulun açılmasına daha haftalar vardı. Ben de bu güneşili havayı kaçırmamak için çıktığım alışverişin erken olduğunu biliyordum. Zaten tüm kitaplar ellerinde olsaydı da ben yine buraya geliceğim için tekrar gelme işi hiç sorun olmadı.

"Tabii ki, tekrar gelirim hiç sorun değil." dedim.

"Senin için sorun olmayacağını biliyorum." dedi göz kırparak ve ellerinde bulunan 4. sınıf kitaplarını raflardan almaya başladı.

Dükkandaki tüm duvarlar yerden tavana kadar raflarla, raflar da kitaplarla doluydu. Dükkanın tavanı çok yüksek sayılmazdı. Bu nedenle Bay Riley'in uzun boyunun da yardımıyla tüm kitaplara ulaşmak onun için çok kolaydı. O kitapları bulurken ben de onu takip ediyordum. Çünkü bulduğu kitapları elime tutuşturuyordu.

Son kitabı verirken "Şimdilik hepsi bu kadar. Haftaya tekrar uğrarsın." dedi.

"Tamam." dedim ve kitapları hemen yanımda duran masanın üzerine bırakırken ekledim " Bu kitaplar biraz burada dursa sorun olmaz sanırım, ben biraz daha kitaplara göz atmak istiyorum da..." dedim.

"Tabii, tabii ki sorun değil." dedi ve başka bir müşteriyle ilgilenmek üzere yanımdan uzaklaştı.

Ben de ileride kitapları inceleyen Lorelei'a doğru yürümeye başladım. Bay Riley kitapları araken ben de kızın kim olduğunu hatırlamıştım. Hufflepuff'lı Lorelei'dı. Okulda çok fazla muhabetimiz yoktu aslında. Ortak dersler sayesinde birbirimiz tanıyorduk. Tabii bir de kütüphaneden... Okul kütüphanesine sık sık uğradığım için orada da karşılaşıyorduk. Yanına vardığımda orada olduğumu farketmedi incelediği kitaba fazla dalmış galiba diye düşündüm.

Beni farketmeyindece omzundan tutup "Merhaba, sende kitaplarla ilgilisin demek. Hangisini inceliyorsun?" dedim yüzümde kocaman bir gülümsemeyle...

Konu: Geri: Okul Kitapları Ptsi Tem. 27, 2009 4:34 am

Rafta o ilk gözüme çarpan kitabı biraz inceledikten sonra yerine bırakmıştım. Yazarını biliyordum, hatta çok da beğendiğim biriydi ama kitabın arka kapağını ve ilk 15-20 sayfasını okuduktan sonra ilgimi çekmediğine karar vermiştim. Yazış tarzı değişmişti ve sanki "benim bildiğim" yazar değildi artık. Kitabı yavaşça yerine koydum.

Hayal kırıklığıyla, üst raftan bir kitap çekip aldım. Uzun değildi, ama kısa da sayılmazdı. Önce her zamanki gibi arka kapağından tanıtımını okudum. İlgimi çektiği için açıp önsözünü okumaya başladım.

Sonra omzumda bir el hissettim ve hemen arkamı döndüm. Karşımda Ravenclaw'dan Clementine'ı gördüm. Aynı senede okuyorduk. Clementine'in yanıma geldiğini fark etmemiştim.

Yüzünde sıcak bir gülümsemeyle "Merhaba, sen de kitaplarla ilgilisin demek. Hangisini inceliyorsun?" diye sordu.

Clementine'le ben çok da sohbet etmezdik ama onu sınıftan tanırdım, ayrıca çoğu zaman da kütüphanede görürdüm. Kitaplara olan ilgisinden dolayı onu burda görmeye şaşırmamalıydım aslında ama yine de okulun açılmasına bu kadar varken Flourish & Blotts'ta kimseyi göreceğimi düşünmemiştim. Yine de tanıdık birini görmek hoştu.

Bir zil sesi duydum ve gözlerim hemen kapıya kaydı. Bir kadın içeri giriyordu. Çok da dikkat etmedim ve bakışlarımı hemen Clementine'e geri çevirdim.

"Wigtown Wanderers Mucizesi, Çılgın Gibi Uçardı. Kennilworthy Whisp'in." diye yanıt verdim.

Kitabın kapağını gösterdim.

Az önce içeri gelen kadınla birlikte geldiğini tahmin ettiğim çocuk bilmediğim bir sebepten dolayı yaygara koparıyordu.

"Çocuklar... Bir kitapçıda olabilecek en kötü şey. Ateş hariç." dedim gülerek. Sonra hemen konuyu değiştirdim. "Sen de okul kitaplarını almak için mi geldin?"

» İşte Okul Sonrası Eğlence Diyelim